Türkçe Şarkı Sözleri Blogspot

İnternet'de arayıp bulacağınız bütün şarkı sözleri

Eğlenceli interaktif Şarkı Sözleri Bloğu

İnternet'de arayıp bulacağınız bütün şarkı sözleri

Arama butonumuzdan istediğiniz şarkı sözü 'nü ara!

İnternet'de arayıp bulacağınız bütün şarkı sözleri

This is default featured slide 4 title

Go to Blogger edit html and find these sentences.Now replace these sentences with your own descriptions.

This is default featured slide 5 title

Go to Blogger edit html and find these sentences.Now replace these sentences with your own descriptions.

neden güneykore etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
neden güneykore etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

25 Haziran 2017 Pazar

Güneykore'ye Gönderdiğim Hediyeler -Deniz Konsepti



Merhabalar herkese iyi bayramlar dilerim
Bu yazımda cuma günü postaya verdiğim paketi anlatacağım. Kore Deniz Kuvvetlerinde çalışan sunbaemden daha önce bahsetmiştim. Bana gönderdiği paketi önceki yayınlarda bulabilirsiniz.


Sunbaenimin gönderdiği hediyelere karşılık sonunda bende paketimi postaya verdim, umarım hoşuna gidecek hediyeler seçebilmişimdir. Bu yazımda gönderdiğim hediyeleri açıklayacağım, gönderme işleminden bahsedeceğim ve tutarını merak edenler için açıklayıcı birkaç cümle daha ekleyerek merakınızı gidermeye çalışacağım. Başlayalım o halde!

------
Şekerli Türk kahvesi ve fındık aromalı kahve.
Dünyanın heryerinde nescafe bulunduğundan Kahve Dünyası'nı tercih ettim


Kuruyemişçiden aldığım fındık ezmeli gül kurusu.
Bu tür tatlar Türk kültüründe yaygın olduğu için arkadaşımda tatsın istedim :)


Elimde bulunan çaylardan birer tane gönderdim. Ihlamur, kiraz saplı ve kayısılı.
Bir pakette portakallı form bisküvisi gönderdim.


Bardak altlığı. Nazar boncuğu kültürümüzü tanıtmak adına tercih ettim.


Sticklerlar tamamiyle Türk kültürüne özgü. 
Bayrak ve nazar boncuklarından oluşuyor gördüğünüz gibi.


Paketin ilk hediyesi ozmo çikolata. Gemili olduğu için görür görmez satın aldım ve böylece kafamda bir konsept oluştu. Deniz konsepti. Bu tür hediyeler bulma arayışına girmiş oldum.


İzmir'i ve 9 Eylül'ü merak edipte araştırmak isteyebileceği türden mıknatıslar seçmeye çalıştım. 
Bir diğeri ise lazer kesim mıknatıs.


Kırtasiyede görür görmez aldım bu kalemleri de. Deniz konseptime oldukça uygun. 
Kurşun kalem olsa da hoş bir hediye olabileceğini düşündüm :)


İzmir'in pasaport iskelesinin resmedildiği sert karton kartpostalı da görür görmez aldım.
Konsept baya bir şekillenmeye başlamıştı. Fiyatı 3 lira


Küçük gemi maketi. Belki masasının üzerine koyar diyerek aldım. Fiyatı da çok uygun. 4 lira


Deniz konseptine kafayı takmışken her şey mavi olunca aldığım sabunu ve kutusunu da mavi seçtim. Kapağı çini desenli doğal zeytinyağlı sabun. Kutunun altında da ingilizce açıklaması var. 
Made in Turkey ;)
Fiyatı yanlış hatırlamıyorsam 5 lira

 

Gönderdiğim paketin üstünü Türk kültürüne özgü stickerlarla süsledim. Bu stickerları internette bulup kırtasiyeden parlak renkli ve yapışkanlı A3 kağıdına çıkartabilirsiniz. 



Gönderme işleminden bahsedecek olursam;
Özenerek hazırladığım paketin ulaşamama ihtimalinden endişe ettiğimden paketi KAYITLI gönderdim.Kayıtlı paketin ne olduğunu bilmeyenler için şu şekilde açıklayayım: Ekstra 5 lira kadar bir ücret veriyorsunuz ve bunun karşılığında size numara veriyorlar. Verdikleri numarayı PTT GÖNDERİ TAKİBİ kısmından girerek paketinizin adım adım nereye ulaştığını görebiliyorsunuz. Karşı tarafa ulaştığındaysa Teslim Edildi yazısı beliriyor. İnternete bu bilgileri girmekle yükümlü olduklarından paketinize karşı bir kat daha ilgili oluyorlar. Bu sebeple içim daha rahat ediyor.

Gönderi ücretinden bahsedelim birazda;
Benim pakeetim 540 gram tuttu. Gönderilecek paketler hassas terazide ölçülüyor ve ücreti hesaplanıyor. Paketi bir de kayıtlı gönderdiğim için 41.95 lira tuttu. Ücret oldukça fazla bir öğrenci için. Paketin içindekiler içinde masraf ediyorsunuz bir de gönderi ücreti fazla olunca canınız sıkılabilir. Yine de ayda yılda bir yapıldığı için hoş karşılanabilir. Türk kültürünü dünyaya yaydığınızı ve karşı tarafın hediyelerinizi görünce mutlu olduğunu düşünerek tatmin olabilirsiniz.

Değinmem gereken bir diğer konu, 
Arkadaşınız eğer adresini Kore alfabesiyle yazdıysa, Latin harfleriyle de yazmasını isteyin yoksa PTT'de zorluk çekebilirsiniz. Adresi sisteme girmeleri gerektiği için görevli memur Latin harfleriyle adresi istiyor sizden.

Eğer ki sormayı unutursanız ve cevap almak için vaktiniz yoksa,
Arkadaşınızın adresini naver translate e yazın. Kutunun içinde a harfi olan simgeye basın. ''Phonetic''
Bu kısım adresi Latin harflerine çevirmenizi sağlayacak.

Örnek olarak;



Sol altta gördüğünüz bana verilen Kayıtlı Paket takip numarası. Aynısı, PTT'de doldurulan kağıdın üzerine yapıştırıp size veriyorlar, o şekilde takip edebiliyorsunuz. Bu da örnek olarak eski postalarımdan biri. 


Umarım sizlere yardımcı olabilmişimdir. Sorunuz varsa sorabilirsiniz. Paketi ve konseptimi nasıl buldunuz? Yorumlarınızı bekliyor olacağım.

Tekrardan herkese iyi bayramlar, kucak dolusu öpücükler :)

Yazımı beğendiyseniz +1'lemeyi ve blogumu takip etmeyi unutmayın desteğinizi bekliyorum :)


27 Mayıs 2017 Cumartesi

Neden GÜNEYKORE? -Serbest Yazı



Herkese merhabalar
Başlıktan da anlaşıldığı üzere bu yazımda Neden Güneykore? sorusunu yanıtlayacağım. Çevremdeki hemen hemen herkes bana bu soruyu soruyor öğretmenlerimde dahil. Eminim ki birçoğunuza da bu soru yöneltiliyor. Sorarken de genelde tahmin de yürütülüyor.

Kore dizilerinden dolayı mı?

Kore dizilerini bende çok seviyorum ama bu soruyu duyduğumda biraz kötü hissediyorum. Nedenine gelecek olursam, hayatımı kendim planlayabilecek hayallerime yürüyebilecek bir yaşta iken dizi sebebiyle hayatıma bu şekilde yön verdiğimi düşünen insanlar beni kötü hissettiriyor. Her ne kadar Kore'yi sevsemde öncelikle kendi hayatımı düşünmeliyim değil mi?

Kore'yi nasıl tanıdım? 2014 yazında Lys sınavından çıktığımda bir takım problemlerim vardı ve sınavın da bitmesiyle (bir yılı tamamen sınava adadığımızı hesaba katarsak) hayatımda bir boşluk hissettim. Kendime yeni uğraşlar bulmam gerektiğini düşünüyordum. Kafa dinlemekte hiç fena olmazdı tabii. Lys'nin bitmesinin verdiği mutluluk beni bi arayışa itti. Can sıkıntısı çektiğim o sıralarda ablam bana usbsini verdi ve al bakalım izle içinde diziler var filmler var dedi. İlk izlediğim ne olmuştur dersiniz?

Boys Over Flowers yani korefanlarının deyimiyle BOF. İlk defa bir diziye böylesine sardığımı hatırlıyorum Çalıkuşu ve Adını Feriha Koydum'u saymazsak. 25 bölümlük bu dizinin bazı bölümlerini bir arkadaşımla izledim, birlikte sevindik güldük ve bir bakmışız ki dizi gerçekten güzel. Sonrasında devamı geldi ve zaman buldukça diğer dizileri de devirmeye başladım. Bir sonraki dizi Playful Kiss veya Personal Taste'ten biri olması lazım. Bu konulara girersem izlediğim bütün dizileri sıralayacağım sanırım.

Her neyse. Bu şekilde dizilere başlamış oldum. Ve bu diziler üzerimde anlamlandıramadığım bir etki bırakmaya başladı. Özellikle arka arkaya izlemek. Nasıl desem, başkasının hayatına uzaktan bakınca başkasının dertlerine üzülünce ya da sevincine gülümseyince sanallıktan uzaktaki seni unutmaya başlıyorsun. Derdin mi var aç bir dizi izle bir iki ağlarsın sonra toparlarsın. İçin içine sığmıyor mu aç bi komedi dizisi, izledikçe içindeki enerjiyi dışarı çıkartırsın vs vs düşünceler yeşermeye başladı zihnimde. Bi nevi rahatlama yöntemi diyebiliriz. Evet, dizileri kafa rahatlığı için izliyorum diyebilirim. 

Tabii bir de işin mimari boyutu var. Dizi izlerken farkettim de Kore'nin iç mimarisi gerçekten güzel. Oda tasarımları, özellikle cafeler. Her cafenin bir konsepti var. Kedi, köpek, bulut, kitap, oyun vb. Kullanılan renkler, minimalist yaklaşım daha çok ev görme isteği uyandırdı bende. Bazen fark ediyorum da diziden kopmuşum odayı inceliyorum. Bölümüm iç mimarlık olduğu için dikkatimi çekiyor detaylar. Diziler sayesinde de Kore Mimarisini tanımış oldum. Geleneksel mimarisi de çok başka. Tasarım tarihi dersinde gördüğümüz Japon evlerinden bildiğim üzere Kore'nin Japonya'yla olan bağlantısı gereği Japon evleri Kore evlerinde de etkisini gösteriyor. Bir de kiraz ağaçları var tabii :)

Bu yüzden diyorum ki Kore mimarisini ben gerçekten çok beğeniyorum. Uzak Doğu'da Japonlar mimaride daha iyi bilinse de Kore'nin de bu sektörde önemli bir yol katedeceğine eminim. Okulumuzdaki çoğu kitap Kore'den getirtilmiş, mimari kitapların basılmasında önemli bi rol oynuyorlar.

Yükseğimi Kore'de yapmak istememin sebebi de budur arkadaşlar. Kore'den öğreneceğim çok şey var. Umarım bu hayalimi bir gün gerçekleştirebilirim. İşin ciddiyetinin farkındayım. Hayat şakaya gelmez. Bir iki diziye kapılıpta hayatıma yön verecek bir insan da değilim. Kore'ye dizi çekmeye gidecek veya kpop grubuna katılacak biri de değilim. Sıradan bir insan, hayalleri olan, yükseğini yapmak isteyen bir mimar adayıyım. Umarım yazım sizlere bir şeyler katmıştır.

Hayat devam ediyor işin ciddiyetinde olmak lazım. Kore'de okumak istiyorsanız öncelikle derslerinize yüklenmeniz lazım. Kpop kdrama her zaman var. Hayallerimize ulaşmakta çok çalışmaktan geçiyor. 
İnsanların size bu tür soruları her zaman olacak. Önce bu sorunun cevabını dürüstçe kendinize söyleyin. Ve endişeliyseniz o zaman hayatınızın akışına müdahale etmeye başlayacaksınız zaten.

Şimdilik hoşçakalın bir diğer yazıda görüşmek dileğiyle :)