Türkçe Şarkı Sözleri Blogspot

İnternet'de arayıp bulacağınız bütün şarkı sözleri

Eğlenceli interaktif Şarkı Sözleri Bloğu

İnternet'de arayıp bulacağınız bütün şarkı sözleri

Arama butonumuzdan istediğiniz şarkı sözü 'nü ara!

İnternet'de arayıp bulacağınız bütün şarkı sözleri

This is default featured slide 4 title

Go to Blogger edit html and find these sentences.Now replace these sentences with your own descriptions.

This is default featured slide 5 title

Go to Blogger edit html and find these sentences.Now replace these sentences with your own descriptions.

blog yazarı etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
blog yazarı etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

2 Eylül 2017 Cumartesi

Instagram Arkadaşlığından Gerçek Dostluğa Dönüşen Hikayemiz

Merhabalar

Dün paylaştığım postta yazmışım da yazmışım. Sayfalarca yazmak zihnimi boşaltmış rahatlamışım. Bugün de sizlere farklı bir konudan bahsetmek istiyorum.



Sosyal medya arkadaşlığına güvenir misiniz? Tanıştığınız birine her şeyinizi anlatır mısınız? Ya da birlikte hayal kurar mısınız? Her üzgün anında yanında olup teselli eder misiniz, uzaklardaki biriyle mutluluğunuzu paylaşır mısınız?

Saydıklarımın bir çoğunu yapması oldukça zor. Sağlam ilişkiler güven temeli üzerine kurulduğundan internette tanıştığımız insanlara pek de güvenemiyoruz. Bende bu şekilde düşünürdüm. Çevremdeki insanlarla bile çok yakın olmayı beceremezken uzaklarda yaşayan biriyle sıkı fıkı olmak zor olsa gerek. Mektup arkadaşlığını saymıyorum o çok başka. Benim bahsettiğim de arkadaşlık değil zaten, dostluk.

28 Temmuz'da gelen ilk mesaj:

-Merhaba ben Aleyna, yurtdışı kargoların çok çok sevimli çok beğendim o yüzden mesaj attım

Bu şekilde ilk adımı atan arkadaşıma mektup arkadaşlığından bahsederek ptt gönderilerini açıkladım. Konuşma uzadı uzadı arkadaşlıkları nereden bulduğumuza geldi, ingilizce ve koreceyi nasıl çalıştığımızla ilgili konuştuk derken muhabbetin sonuna geldik.

Pek adetim değildir ilk tanıştığım insanlara tekrar mesaj atmak. Karşı taraftan Günaydın mesajı gelince cevap verdim ve bu seferde yaşadığımız şehirler hakkında konuştuk. Ordu ve İzmir. Uzun soluklu konuşma sonrası muhabbet yine bitti ve ertesi gün tekrardan mesaj geldi.

Günaydııın :))

Bende aynı samimilikte cevap verdim ve muhabbet yine güzel bir şekilde devam etti. Muhabbet bitince ertesi gün bir daha mesaj geldi.

Günaydıın

Bende cevap verdim.

Günaydınlaaar

Muhabbetlerimiz ilerledikçe samimiyetimiz arttı. Bıkmadan her gün bana günaydın mesajı atmasa belki birkaç mesaj sonrası birbirimize bir daha mesaj atmayacaktık.

Sonrasında Postcrossing uygulamasından bahsettim kaydını yaptık ve arkadaşım her kart aldığında mutluluğunu benimle paylaştı.

Tahmin edersiniz ki bizde kartlaştık mektuplaştık hediyeleştik, birbirimiz için özenle seçtiğimiz hediyeleri paketledik üzerine notlar yazdık gönderdik, hediyelerimizi face talk yaparak açtık vs vs bir dolu güzel an yaşadık.

Yeri geldi birlikte üzüldük, okulda yaşadığım sıkıntılar için benim yerime dertlendi, kendisi de benimle paylaştı yaşadığı üzüntüleri. Birbirimize büyük destek olduk. Geçen yaz temmuzdan beri dostluğumuzu sürdürüyoruz.

Derken derken derken...

Aleyna üniversite sınavına girdi sonuçlar açıklandı ve tercihleri yaptı.

O da nesi? İzmir'i de yazmış bizimkisi!!

Dualarıma Aleyna'yı da katarak hayırlısıyla İzmir'i kazanmasını diledim. Başlara yazmadığı için belki olmaz, ilk yazdıkları tutar diyordum ki,

yan odadan ablamın bağırışı geldi.

Nurefşan! Aleyna İzmir'i kazanmış!!

Ablam ve Aleyna birbirlerini bilseler de çok fazla konuşmuşlukları yoktu ama Aleyna'nın adı bizim evde hep geçerdi. Ablama kartpostal bile göndermişti. Sosyal medyadan ablama da haberi vermiş ve ablam mesajı benden önce okumuş oldu.

Mutluluğum paha biçilemez dereceye ulaşmıştı, hemen hayaller kuruldu planlar yapıldı. Ve Aleyna İzmir'e geldiğinde büyük buluşmamız gerçekleşti.

Dokuz Eylül Eğitim Kampüsüne hızlıca gittim. Heyecandan unutmuşum Dokuzçeşmeler Kampüsüne gidileceğini. Sonrada hızlıca yürüyerek Dokuzçeşmelere geçtim. Etrafa deli gibi bakınıyorum. Gören demiştir çocuğunu kaybetti herhalde.

Sonradan Dokuzçeşmeler kampüsüne giriş yaptım etrafa bakınırken uzaktan bir kız bana doğru koşuyor :)

Sonrası

Sonrası sarıldık işte, ağlaştık :')

Duygu dolu anlar :) Kim bilebilirdi instagram arkadaşlığının gerçek dostluğa dönüşeceğini.

Aleyna'nın anne ve babasıyla tanıştığımda ne kadar temiz yürekli insanlar olduğunu anlamak zor değildi. Yüzlerinin içi gülen anne ve baba kadar samimisi olabilir mi?

Tanışma sonrası bir kenara çekilerek sanki yıllardır görüşmeyen iki dost gibi hasret giderdik. Konuştuk ve yine bir sürü hayal kurduk.

Aleyna'nın yaşını sormak önceden hiç aklıma gelmemişti inanır mısınız? Aramızda 3 yaş olsa da tam kafa dengim oluyor kendisi canım arkadaşım. Giyim tarzımız bile tıpatıp aynıydı o gün :)

Planlar yapıldı, hayallere hayaller eklendi, fotoğraflar çekildi ve ilk buluşma başarıyla gerçekleşmiş oldu.

Size benden birkaç öneri:

Samimiyetini size tüm benliğiyle yansıtan insanları sevin. Bu tür insanların dostluğundan zarar gelmez, aksine sizi her zaman mutlu ederler. Acınızı paylaşırlar, sevincinize ortak olurlar. Uzakta da olsa samimiyeti hissedilen insanları üzmeyin. Kalpler bir olduktan sonra mesafelerde azalıyor haliyle.

Seni çok seviyorum canım arkadaşım. Dostluğumuz daim olsun. Yüzün hep gülsün. Seninle tanışmak bana gelen en güzel hediyelerden biri, iyi ki varsın.

---
Yazımı sabırla okuduğunuz için teşekkürler :)
Bir sonraki yazımda görüşmek üzere hoşçakalın !!

Yazımı beğendiyseniz +1'lemeyi ve blogumu takip etmeyi unutmayın desteğinizi bekliyorum :)

28 Mayıs 2017 Pazar

Güneykore Hakkında Neler Biliyorum? -Bölüm 1-Serbest Yazı




Merhabalar!!
Bu yazımda Güneykore hakkında bildiklerimi paylaşacağım. Sizde bildiklerinizi yoruma yazarsanız daha çok koreseverin öğrenmesine yardımcı olabilirsiniz.

*Güneykore'nin kardeş ülkemiz olduğunu bilmeyen yoktur herhalde. 1950-1953 yılları arasında gerçekleşen Kore iç savaşına(Kuzey ve Güney Kore savaşı) asker göndererek en çok asker gönderen 3. ülke olduk. Nato ülkelerinin herhangi bir savaşta yardımlaştığını duymuş muydunuz? Türkiye bu yardımda gönderdiği asker sayısıyla dikkatleri çeken bir ülke olmuştur.

Peki Kore'yle bağlarımızın 1950'lerden çok daha öncesine dayandığını biliyor muydunuz? Göktürkler desem ne kadar tarihe indiğimi anlarsınız sanırım. :) Bir araştırmama göre Göktürk-Koguryo ittifakını öğrendim. Tabii Çin bu durumdan rahatsız olup ittifakı sonlandırmalarını istese de Göktürkler bu isteği kabul etmez. Daha fazlasını okumak isterseniz adresi bırakıyorum tıktık !!

*Güneykore internet hızında Dünya'da birinci sırada. Japonya'yı bile sollamış durumda. Teknolojide oldukça ileri bir ülke olan Güneykore birçok tanındık markanında anavatanı. LG, Samsung gibi.

*Güneykore'de askerlik süresi 2 yıl. Ve ben bu durumdan rahatsız olan bir arkadaşa bile rastlamadım. Hatta hemen hemen hepsi genç yaşında askerliğini yapıp hayatını askerlikten sonrası olarak planlamışlar.

Kore'de askere giden idollerin yasını tutan koreseverlerde Dünya'nın her yerinde mevcut. Bu bilgiyi çoğunuzun bildiğini varsayıyorum o halde :)

*Kore'de lise öğrencilerinin rekabeti insanın içini acıtacak türden. Bunalıma giren öğrenciler oldukça fazla. Hayatlarının baharında dersleri sebebiyle psikolojik bunalıma girebiliyorlar. Akşam saat 10' a kadar eğitim veren okullarda var.

Arkadaşlarımdan biriyle konuşurken ne yapıyorsun dediğimde okuldayım akşam yemeği yiyorum demişti. Şaşırtıcı bir durum, bizde öğle arası varken Koreliler neredeyse her öğününü okulda yiyorlar.

*İntihar oranları oldukça yüksek. Gençlerin çoğunlukta olması da dikkat çekici. Hele ki bazı lise öğrencilerinin rekabeti kaldıramayıp hayatlarını sonlandırmaları gerçekten üzücü.

*Korelilerde ingilizce öğrenme azmi 7'den 70'e herkeste var. İngilizceyi akıcı konuşanlar toplum içinde övgü bile alıyorlar.

*Kahvaltıları bizim gibi peynir ekmek zeytin domates salatalık tarzı değil. Kahvaltıyı da akşam yemeği gibi yiyorlar genel olarak. Türklerin kahvaltı kültürü gibisi yok. Gevrek boyoz olmadan bir kahvaltı hele ki İzmirliler için çok yavan :)

*Doğum günlerinde yosun çorbası ikramına önem veriyorlar. Pastadan önce yosun çorbası akıllara geliyor da diyebiliriz.

*Çok fazla özel günlere sahip bir ülke. Sevgililer gününde el yapımı çikolatalar revaçta. 14 şubatta sevdiğine çikolata yapıp hediye eden kadınlar, sevgilerine karşılık bulurlarsa 14 martta erkeklerde sevdikleri kadınlara çikolata hediye ediyorlar. 14 mart 14 şubat kadar yaygın olmasa da kutlayanlar az değil tabii.

*22 Mart Hanbok giyme günü olarak ilan edilmiş bir gün. İdollerde dahil halktan herkesin hanbok giyerek geçirdikleri bir gün ve sosyal medya o gün tamamen hanbok kıyafetli resimlerle doluyor. Çok hoş değil mi kültürlerine sahip çıkmaları? :)

*Düğünlerde Hanbok giyen anneler görebilirsiniz. Bu tür gelenekleri hala yaşatan aileler oldukça fazla.

*14 sayısına verilen değeri özel günlerde de görebilirsiniz. Birkaçını sayacak olursam

14 Şubat sevgililer günü
14 Mart beyaz gün
14 Nisan siyah gün
14 Mayıs sarı gün
14 Haziran öpücük günü vs, her ayın 14'ü özel bir güne ayrılmış. Kutlanacak çok fazla özel güne sahip Güneykore.

*4 rakamı ölümle aynı anlama geldiği için kullanılmamaya dikkat ediliyor. Batıl inanç olarak görebilirsiniz. Bizde de fazlasıyla olanlardan.

*Küsler barışmak için elma uzatır karşı tarafa Güneykore'de. Boys over flowers'ta da gördüyseniz anlamışsınızdır demek istediğimi. Hele ki Personal Taste'deki elma projeli bina, verdikleri önemi göstermeye yetiyor.

*Kore'de en çok kullanılan kelimelerden biri 귀엽다. Sevimli anlamına geliyor. Kore'de erkekler kızlar için bu kelimeyi çok kullanıyor. Yabancılar için de kullanan Koreliler var tabii.

*Soju en çok tüketilen Kore malı bir içki. 18 yaşını dolduran herkes rahatlıkla tüketebiliyor sojuyu. Yeşil bir şişe, bizdeki maden sodalarına benziyor. Fiyatı uçuk kaçık bir fiyat değil. Yerli malı içki tüketimini arttırmak için olduğunu düşünüyorum. Bazı ramenler fabrikada sojuyla yıkandığı için içkiden uzak duranların dikkat etmesi gereken bir konu.

*Domuz eti peynir ekmek gibi tüketiliyor. Hatta et dediğinizde akıllarına ilk gelenin domuz olması muhtemel.

*Tavuk tüketimi de oldukça fazla Sevenleri o kadar fazla ki tavuk ayağını bile yiyorlar :)
치느님'in tavukları için kullanıldığını biliyor muydunuz? 치킨 (tavuk) + 하느님 (Tanrı) ses birleşmesiyle 치느님 oluyor. Tavuk sevgilerini bariz gösteren bir kelime.

Evet arkadaşlar nasıl buldunuz? Eminim ki çoğusunu biliyordunuz ve bilgilerinizi tazelemiş oldunuz :)
Yazacak çok bilgi var, bir sonraki paylaşımda devam etmeyi düşünüyorum şimdilik hoşçakalın!! Öneriniz isteğiniz olursa yorum bırakabilirsiniz :)

Yazımı beğendiyseniz +1'lemeyi ve blogumu takip etmeyi unutmayın desteğinizi bekliyorum :)