Türkçe Şarkı Sözleri Blogspot

İnternet'de arayıp bulacağınız bütün şarkı sözleri

Eğlenceli interaktif Şarkı Sözleri Bloğu

İnternet'de arayıp bulacağınız bütün şarkı sözleri

Arama butonumuzdan istediğiniz şarkı sözü 'nü ara!

İnternet'de arayıp bulacağınız bütün şarkı sözleri

This is default featured slide 4 title

Go to Blogger edit html and find these sentences.Now replace these sentences with your own descriptions.

This is default featured slide 5 title

Go to Blogger edit html and find these sentences.Now replace these sentences with your own descriptions.

PTT etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
PTT etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

25 Ocak 2018 Perşembe

TOPIK SINAVINA BAŞVURDUM ( DİKKAT!!!!)

Herkese merhabalar
Bu yazımda çok önemli bir konuya açıklık getireceğim. Hepinizin işine yarayacağını düşündüğüm bu bilgileri bizzat bir hafta içerisinde deneyimleyerek yaşadım. Sizlerinde aynı zorlukları yaşamaması adına TOPIK sınavına nasıl başvurulacağını anlatacağım.

Hayalim, 14 Nisan'da gireceğim TOPIK I sınavında 140 puanı geçebilmek. Sınavın tamamı 200 puan, eğer 80 puanı geçerseniz TOPIK I sınavınının seviye 1 ini vermiş oluyorsunuz, eğer 140 puanı geçerseniz seviye 2 yi vermiş oluyorsunuz. Nisan' da ki sınavda seviye 2 yi verebilirsem Ekimde tekrar yapılacak olan sınavda TOPIK II ye başvurup seviye 3 veya 4 ü verebilmek istiyorum.

Hedefim bu yönde, hayaller ve şartlar bunu gerektiriyor. Çoğunuzun da bildiği gibi Kore Hükümeti Bursu'na başvuracağım için TOPIK sınavında geçtiğim her kur benim için avantaja dönüşecek.

Şimdi gelelim başvuru kısmına..

Arkadaşlar ilk olarak dikkat etmeniz gereken konu, başvuracağınız şehir.
Eğer İstanbul'da sınava girmek istiyorsanız Kore Cumhuriyeti İstanbul Başkonsolosluğu'na, Ankara veya Kayseri'de sınava girmek istiyorsanız Kore Kültür Merkezi'ne başvurmanız gerekiyor.

Sınava gireceğiniz şehri belirledikten sonra bütün belgelerinizi şehre göre ayarlayacağınız için bu konuya dikkat çekmek istiyorum.

Mesela ben Ankara'da sınava girmek istiyorum. O zaman,
Kore Kültür Merkezi'nin web sitesindeki başvuru formunun çıktısını almam gerek.

İstanbul'da sınava girmek istiyorsam,
Kore Cumhuriyeti İstanbul Başkonsolosluğu'nun başvuru formunun çıktısını almam gerekiyor.

Başvuru formları benzer olsa da aynı DEĞİL!!

Benim yaptığım hatayı yapmayın, lütfen bu kısma dikkat edin. İstanbul için başvuru formunda 2 adet vesikalık istenirken Ankara için 1 vesikalık yapıştırıyorsunuz kağıda. Çünkü İstanbul'a yaptığınız başvuru da giriş belgesi de aynı kağıtta. Ankara başvurusunda öyle değil, sınav günü veya birkaç gün önce(yanlış hatırlamıyorsam) Kore Kültür Merkezi'nden veya sınava gireceğiniz okuldan (Ankara Üniversitesi) alıyorsunuz giriş belgenizi.

*Eğer yanlış formu gönderirseniz başvurunuz geçersiz sayılıyor.

Diğer farklılıklara gelelim.

-Ankara için başvuru ücretleri TOPIK I = 60 Lira TOPIK II = 70 Lira
 İstanbul için başvuru ücretleri TOPIK I = 70 Lira TOPIK II = 80 Lira

-Ankara için ücreti AKBANK'a
 İstanbul için ücreti GARANTİ'ye yatırıyorsunuz.

(Her yıl değişebilir, bu sebeple şartnameleri dikkatlice okuyun.)

Bir diğer önemli UYARI!!

Ücreti ATM'den yollayamıyorsunuz, bankadan sıra alıyorsunuz ve havaleyi bu şekilde yapıyorsunuz. ATM'den çok denedim, hata verince Kore Kültür Merkezi'ni aradım, ATM'den hata verebildiğini söylediler. Uyarımı dikkate alırsanız benim gibi boşa zaman kaybetmezsiniz.

Havale sonrası verilen makbuzu da başvuru için göndereceksiniz, bu sebeple kağıdı atmayın veya zarar verecek hareketlerde bulunmayın.

Şimdi gelelim başvuru formuna.

Bu örnek Kore Cumhuriyeti İstanbul Başkonsolosluğu'na Başvuranlar için;
Görüldüğü gibi 2 vesikalık yapıştırılıyor, bazı bilgiler tekrarlanıyor.


Bu örnek de, Kore Kültür Merkezi'ne başvuracaklar için.
Tek vesikalık içeriyor.

Sınav tarihleri aynı olsa da başvuru tarihleri farklıydı
İstanbul için;

Başvuru Tarihi: 12 Ocak 2018 (Cuma) – 25 Ocak 2018 (Persembe)
Yer: Kore Cumhuriyeti İstanbul Başkonsolosluğu


Ankara için;

Başvuru Tarihi: 2 Ocak 2018 (Salı) – 22 Ocak 2018 (Pazartesi)
Yer : Kore Büyükelçiliği Kore Kültür Merkezi


Formu doldurduktan sonra sitede ki adresi zarfa yazıyorsunuz ve Banka Makbuzu ve Başvuru Formunu PTT'den gönderiyorsunuz. APS Kargo'yla 1 gün içinde ulaşıyor ve internet üzerinden de kargonuzu takip edebiliyorsunuz. Normal gönderime göre daha pahalı olsa da (16 Lira civarı tutuyor APS ile) bu tür resmi belge gönderimlerinde APS'yi tercih etmeniz daha sağlıklı olacaktır.

Böyle de bir makbuzunuz olacak parayı havale edince.



Belgelerin zarar görmemesi için poşet dosya ve şişme zarf kullanabilirsiniz.



Belgeleri ekledikten sonra zarfa adresi yazın.



APS gönderecekseniz bir de bu formu PTT'de doldurmanız gerekiyor.



Size böyle bir kağıt verecekler. Soldaki ilk çizdiğim dikdörtgen kısımdaki numarayı PTT gönderi takipten aratıp kargonuzun ulaşıp ulaşmadığını kontrol edebilirsiniz.
Birkaç gün içinde Kore Kültür Merkezi'ni arayıp teyit ettirdim. Bu sayede de giriş belgesini nereden alacağımızı öğrenmiş oldum. 



Aklınızdaki her türlü soruya cevap bulabilmek için Kore Kültür Merkezi'ini arayabilirsiniz, kibarlıkla karşılıyorlar ve hiçbir sorunuzu cevapsız bırakmıyorlar.

Umarım yazımı beğenmişsinizdir ve ilerde TOPIK sınavına başvuracaksanız size kaynak olabilecek niteliktedir. Şimdilik hoşçakalın. Sorunuz varsa yoruma yazabilirsiniz.

Yazımı +1 lerseniz daha fazla kişiye ulaşmasına yardımcı olursunuz, şimdiden teşekkürler :)



TOPIK sınav sonucumu yazdığım postu okumak isteyenler için


2 Eylül 2017 Cumartesi

Instagram Arkadaşlığından Gerçek Dostluğa Dönüşen Hikayemiz

Merhabalar

Dün paylaştığım postta yazmışım da yazmışım. Sayfalarca yazmak zihnimi boşaltmış rahatlamışım. Bugün de sizlere farklı bir konudan bahsetmek istiyorum.



Sosyal medya arkadaşlığına güvenir misiniz? Tanıştığınız birine her şeyinizi anlatır mısınız? Ya da birlikte hayal kurar mısınız? Her üzgün anında yanında olup teselli eder misiniz, uzaklardaki biriyle mutluluğunuzu paylaşır mısınız?

Saydıklarımın bir çoğunu yapması oldukça zor. Sağlam ilişkiler güven temeli üzerine kurulduğundan internette tanıştığımız insanlara pek de güvenemiyoruz. Bende bu şekilde düşünürdüm. Çevremdeki insanlarla bile çok yakın olmayı beceremezken uzaklarda yaşayan biriyle sıkı fıkı olmak zor olsa gerek. Mektup arkadaşlığını saymıyorum o çok başka. Benim bahsettiğim de arkadaşlık değil zaten, dostluk.

28 Temmuz'da gelen ilk mesaj:

-Merhaba ben Aleyna, yurtdışı kargoların çok çok sevimli çok beğendim o yüzden mesaj attım

Bu şekilde ilk adımı atan arkadaşıma mektup arkadaşlığından bahsederek ptt gönderilerini açıkladım. Konuşma uzadı uzadı arkadaşlıkları nereden bulduğumuza geldi, ingilizce ve koreceyi nasıl çalıştığımızla ilgili konuştuk derken muhabbetin sonuna geldik.

Pek adetim değildir ilk tanıştığım insanlara tekrar mesaj atmak. Karşı taraftan Günaydın mesajı gelince cevap verdim ve bu seferde yaşadığımız şehirler hakkında konuştuk. Ordu ve İzmir. Uzun soluklu konuşma sonrası muhabbet yine bitti ve ertesi gün tekrardan mesaj geldi.

Günaydııın :))

Bende aynı samimilikte cevap verdim ve muhabbet yine güzel bir şekilde devam etti. Muhabbet bitince ertesi gün bir daha mesaj geldi.

Günaydıın

Bende cevap verdim.

Günaydınlaaar

Muhabbetlerimiz ilerledikçe samimiyetimiz arttı. Bıkmadan her gün bana günaydın mesajı atmasa belki birkaç mesaj sonrası birbirimize bir daha mesaj atmayacaktık.

Sonrasında Postcrossing uygulamasından bahsettim kaydını yaptık ve arkadaşım her kart aldığında mutluluğunu benimle paylaştı.

Tahmin edersiniz ki bizde kartlaştık mektuplaştık hediyeleştik, birbirimiz için özenle seçtiğimiz hediyeleri paketledik üzerine notlar yazdık gönderdik, hediyelerimizi face talk yaparak açtık vs vs bir dolu güzel an yaşadık.

Yeri geldi birlikte üzüldük, okulda yaşadığım sıkıntılar için benim yerime dertlendi, kendisi de benimle paylaştı yaşadığı üzüntüleri. Birbirimize büyük destek olduk. Geçen yaz temmuzdan beri dostluğumuzu sürdürüyoruz.

Derken derken derken...

Aleyna üniversite sınavına girdi sonuçlar açıklandı ve tercihleri yaptı.

O da nesi? İzmir'i de yazmış bizimkisi!!

Dualarıma Aleyna'yı da katarak hayırlısıyla İzmir'i kazanmasını diledim. Başlara yazmadığı için belki olmaz, ilk yazdıkları tutar diyordum ki,

yan odadan ablamın bağırışı geldi.

Nurefşan! Aleyna İzmir'i kazanmış!!

Ablam ve Aleyna birbirlerini bilseler de çok fazla konuşmuşlukları yoktu ama Aleyna'nın adı bizim evde hep geçerdi. Ablama kartpostal bile göndermişti. Sosyal medyadan ablama da haberi vermiş ve ablam mesajı benden önce okumuş oldu.

Mutluluğum paha biçilemez dereceye ulaşmıştı, hemen hayaller kuruldu planlar yapıldı. Ve Aleyna İzmir'e geldiğinde büyük buluşmamız gerçekleşti.

Dokuz Eylül Eğitim Kampüsüne hızlıca gittim. Heyecandan unutmuşum Dokuzçeşmeler Kampüsüne gidileceğini. Sonrada hızlıca yürüyerek Dokuzçeşmelere geçtim. Etrafa deli gibi bakınıyorum. Gören demiştir çocuğunu kaybetti herhalde.

Sonradan Dokuzçeşmeler kampüsüne giriş yaptım etrafa bakınırken uzaktan bir kız bana doğru koşuyor :)

Sonrası

Sonrası sarıldık işte, ağlaştık :')

Duygu dolu anlar :) Kim bilebilirdi instagram arkadaşlığının gerçek dostluğa dönüşeceğini.

Aleyna'nın anne ve babasıyla tanıştığımda ne kadar temiz yürekli insanlar olduğunu anlamak zor değildi. Yüzlerinin içi gülen anne ve baba kadar samimisi olabilir mi?

Tanışma sonrası bir kenara çekilerek sanki yıllardır görüşmeyen iki dost gibi hasret giderdik. Konuştuk ve yine bir sürü hayal kurduk.

Aleyna'nın yaşını sormak önceden hiç aklıma gelmemişti inanır mısınız? Aramızda 3 yaş olsa da tam kafa dengim oluyor kendisi canım arkadaşım. Giyim tarzımız bile tıpatıp aynıydı o gün :)

Planlar yapıldı, hayallere hayaller eklendi, fotoğraflar çekildi ve ilk buluşma başarıyla gerçekleşmiş oldu.

Size benden birkaç öneri:

Samimiyetini size tüm benliğiyle yansıtan insanları sevin. Bu tür insanların dostluğundan zarar gelmez, aksine sizi her zaman mutlu ederler. Acınızı paylaşırlar, sevincinize ortak olurlar. Uzakta da olsa samimiyeti hissedilen insanları üzmeyin. Kalpler bir olduktan sonra mesafelerde azalıyor haliyle.

Seni çok seviyorum canım arkadaşım. Dostluğumuz daim olsun. Yüzün hep gülsün. Seninle tanışmak bana gelen en güzel hediyelerden biri, iyi ki varsın.

---
Yazımı sabırla okuduğunuz için teşekkürler :)
Bir sonraki yazımda görüşmek üzere hoşçakalın !!

Yazımı beğendiyseniz +1'lemeyi ve blogumu takip etmeyi unutmayın desteğinizi bekliyorum :)

30 Ağustos 2016 Salı

30 Ağustos Zafer Bayramı Kartlaşması!

Herkese merhabalar lar lar!!
Öncelikle hepimizin 30 Ağustos zafer bayramı kutlu olsun!

Başlıktanda anladığınız üzere yine ve yeniden bir kartlaşma aktivitesiyle karşınızdayım.
Güzel ülkemizin birçok bayramı var bilirsiniz.
Güzeldir bayramlar, kutlamalar. Severiz. Oh mis.

Biz kartpostal çılgınları için hele ki müthiş bir şey!

Milli ve dini bayramlarda facebook üzerinden birçok gruba dahil olabilir, yurtiçinden de birçok mektup arkadaşı, kartpostal arkadaşı kazanabilirsiniz.

Bizimkisi de şöyledir ki;
Facebook üzerinde yapılan bir etkinlikten haberdar olduk.
30 Ağustos için kartlaşmaydı bu ay ki gündem.

Ve tabiki hemen katıldık!

Dedik biz iki kardeş,
bizi de alın bizi de!

Onlarda iki kardeşin böyle bir ilgi göstermesine çok sevindiler tabi eheuheuehu

Adreslerimizi gönderdik ve kura sonucu maillerimize 3 adres geldi.
Kartlarımızı hazırlayıp gönderdik. Tabi biraz göndermekte geç kalmışız ne yazık ki.
Diğer kullanıcılar ertesi gün direk postane yolunu tutmuş olmalılar ki 4-5 gün içinde kartlarımız gelmeye başladı.

Bu uygulama yaklaşık 10 gün öncesinden başlıyor. 30 Ağustos öncesinde benim bütün kartlarım geldi.

Öncelikle benim gönderdiklerimi paylaşayım.

                          

Balıkesir, Trabzon ve İstanbul'a gönderdim.
Bir tanesi de Ordu. (Umarım kartı eline almadan önce okumazsın bu yazıyı Aleyna :) )

Gönderi ücreti yurtdışına gönderimden daha uygun.
1 lira 60 kuruşa gönderebiliyorsunuz.
Kart ve mektup gönderimi aynı ücret olduğu için mektupla göndermeyi tercih ettim.
Mektupların içine de Eshotlardan topladığım İzmir dergilerinden kopardığım yapraklardan birer tane koydum.


BALIKESİR




TRABZON



İSTANBUL

Mektup zarflarını desenli bantlarla süslemek benim için ayrı bir hobi. 
Yurtdışından gelen stickerları da çürümeye bırakmadığım için 
bu tür süslemelerde kullanmayı uygun buluyorum :)


Pullarda Ptt'den sipariş ederek eve getirttiğimiz pullardan.
Ücrete denk gelen pulları kasıtlı üretmiyor sanki PTT.
Her seferinde aynı problemi yaşıyoruz.
Hangi pulları bir araya getirsek tam denk gelir ? vs. vs.
Bizde en azından kendi pullarımızdan da yapıştıralım diyerek ücretin
bir kısmını pulla karşılıyoruz,
kalanını elden PTT'ye gönderim sırasında veriyoruz.



ANKARA - İZMİR - İSTANBUL

Bunlarda kura sonucu bana gelen kartpostallar.
Üç büyüklerden :)
İkisi zarfsız, biri zarflı geldi.
Zarflı gelende bir tane de mektup vardı.
Bir şarkı, bir film, bir kitap, bir şiir önerisi yazıyordu.
Çok hoşuma gitti böyle bir mektup almak açıkçası :)

***

Evet, bugün de yazının sonunu getirdik. Bir şeyleri sizlerle paylaşmak bana heyecan veriyor.
Umarım bloguma uzun bir süre devam edebilirim.
Yazımı okuduğunuz için teşekkür ederim!
Bakarsınız bir gün benden bir kart gelir size
Düşünüyorum böyle güzellikler yapmayı.

O zaman beklemede kalın :)

Saat 00.06
30 Ağustos'u bitirdik. Yeni bir güne başlıyoruz.
31.08.2016

Her şey gönlünüzce olsun.
 İyi geceler diliyorum  !! 

(Bende biraz çizim mi yapsam?)






18 Ağustos 2016 Perşembe

Adsense Feed İçi Reklam Birimi Kodu

Güney Kore'ye Giden Hediyeler!! Yılbaşı Paketi ^^

Merhabalar :)

Bu yazımda sizlere başka bir hediye paketini tanıtacağım. 
İlk mektup arkadaşımdan önceki yazılarda sizlere bahsetmiştim. 
İlk gönderdiğim hediyeleri ve karşılığında bana gelenleri paylaşmıştım. 
Şimdi ise bana son gelen hediyelere karşılık gönderdiğim hediyeleri açıklayacağım. 
Ğğğğğaaağüüöö karıştı biraz anladınız siz 

Yılbaşı paketi diyorum geneline. Çünkü özellikle yılbaşına denk getirmeye çalıştım.
 Yabancılar yılbaşında hediyeleşmeyi sever. Bende hediyeleri severim.
 Arkadaşımı da çok sevdiğime göre COMBO!!
Bu fırsatı kaçıramazdım! :)

Tabi bir takım aksilikler oldu. Zamanında gönderemedim paketi. 
Üniversite de projelerin beni çıkmaza sokması en büyük sebep.
 Sonra tabi bir de PTT’yle ilgili araştırmalar yapmam gerekiyordu.
 Fiyatlar değişmişti falan filan hesaplamalar proje teslimleri derken geçte olsa nihayet hediyeleri gönderebildim. 2015 Ağustos ayında başladım sanırım hediyeleri seçmeye. 
Gördüğüm içime sinen ne varsa bunu Seowon’a göndereceğim diyerek 
kenara ayıra ayıra Şubat 2016 ‘da gönderdim. Sanırım Şubat ayıydı.

Şöyle ki 500 grama kadar olan paketler 24 liraya gidiyordu. 
Özellikle 500 grama denk getirmeye çalıştım hatta başardığımı sandım
 fakat okuldaki terazi PTT’dekine uymadı :D 
33 küsür lira tuttu arkadaşlar nokta net.
Okul yemekhanesinde tarta tarta bi hal olmuştum eklemeler çıkarmalar yapmıştım. 
Bir arkadaşım şunu neden gönderiyorsun onlarda
 bizden daha çok var diyerek gram azaltmamda yardımcı olmuştu :D

24 lira az gözükebilir arkadaşlar belki de ama 2 veya 3 kilo göndersem hiç acımam bu fiyata.  Çok şey gönderdim ama gerçekten göz yoracak kadar bile ağır değiller. 

O yüzden derim ki: PTT duy sesimizi! Ne bu fiyatlar canım Allah Allah?!

Hediyelerin içinde el yapımı hediyelerde mevcut. 
Bu yüzden çok emek harcadım.
 Küçük ama anlamlı ne tür hediyeler gönderebilirim diyerekten düşünerek kırtasiyeleri talan ettim. 
Markette küçük ama Türk esintisi verecek neler var diye bakmaktan 
abur cubur kusacak duruma geldim.
Ama bir o kadar da eğlenceliydi!

Dünyanın bir ucuna gidecek hediyeler hazırlamak, 
hele ki çok sevdiğin biri içinse bu çaba ımmMmah!! çok tatlı bir şey ! Sizde mutlaka deneyin :)

Çok konuştum artık paylaşımlara geçiyoruuuuumm.


Snapchat’te paylaşmışım. 
İyi ki paylaşmışım yoksa kutuyu gösterecek fotoğraf bulamayacaktım. :( dırırıııımm
Özellikle kırmızı kutu seçtim çünkü neden olmasın?

 

Nee halı mı hem de bulanık mı?
(Herkesten özür diliyorum acayip utandım.)
Gönderdiğim kartpostallar
3’ü yılbaşı kartı biri de İZMİR 


Tuğba kuruyemişten aldığım 100 gramlık lokum. Bende sık sık alıp tüketirdim. 
İçinde narlı, hindistan cevizli ve antepfıstıklı lokum var. 
Arkadaşımda çok sevmiş. Gidersem yanına kocamanından bir tane götüreceğim SÖZ!


Aradım taradım türk kahvesi tek içimlik hangi markalarda var diye. 
Gördüklerimin arasında en iyisiydi. 
Göndermek istedğim ne varsa(bütün arkadaşlarım dahil) önce kendim tadına bakıyorum.
 Beğenmezsem göndermem etik olmaz diye düşünüyorum. 

Shazili sütlü aldım. Neden sütlü de sade değil derseniz sade kahveyi herkes içemez.
 Hele ki yabancılar yanında Türk olmadan zorlanabilir, telveyle problemler yaşayabilir.
 İçmeninde bir adabı olduğu için sütlü kahve tercihimdi.
 Tadını da yumuşattığı için yerinde bir tercih yaptığımı düşünüyorum.

Milli sakızımız şıpsevdiler ve akide şekerleri olmazsa olmazlarımız!
Petito da abur cuburlar arasında en sevimlilerinden. 
Tadını da çok sevdiğimden arkadaşımda tatsın istedim. 
MABEL sakızın tadına bakmadım ama ablam tatmış beğenmiş 
bende ablama güvenerekten göndermiş bulundum.

 

Tebrik ve dilek kartları. Bayıla bayıla topladım kırtasiyelerden.
 Ayy şu çok tatlı ayy bunu da alayım derken 4 tane gönderdim.


Karşıyaka çarşıdan aldığım bilezik ve kolye. İkisini takım yapmıştım renkleri çok hoşuma gitmişti. 
Seowon’da beğenmiş olmalı ki kolyeyi takıp fotoğraf attı hemen :)

 

Baykuşlu defter hem de kırmızı!! Yılbaşı paketine yakışacağını düşünmüştüm ehueheuh.

Ve bir de mor tükenmez kalem. Kapağını kapatınca kurşun alem gibi gözüküyor değişik hoş.
 Kabul ediyorum Pastel tonuna vuruldum da aldım.


Bu da annemin Seowon’a hediyesi. Kalpli kolye.
 Canım annemde bir hatıra yolladı kendinden. Arkadaşım tabii ki de çok beğendi! :)


Nazar boncuklu kutuda kına var. Kınayı da mektupta açıkladım.
Düğünlerin videolarını çekipte Seowon’a attığım bir yaz geçirmiştim geçen yıl. O yüzden aşinadır bu tür hediyelere.

İki tane mıknatıslı kitap ayracı gönderdim. Biri nazar boncuklu diğeri kraliçeli. 

Uğur böcekli mandallardan renk renk gönderdim. 

Toz pembe olan post-it. 

Üstte gördüğünüz(evet doğru gördünüz) çan. Yılbaşı için gönderdim. 
Belki gereksizdir ama yine de sevimli olduğu için ve kültürlerine saygı duyduğumu belirtmek adına göndermek istedim.

2 tane bant gönderdim. (washi type diye geçiyor.)

Çay çok göndermedim bu sefer. Sadece bir paket ıhlamur.

Sağ altta kalpli olan kitap ayracı. Kitaba alttan tutturuluyor.
Onu da keçeden diktim.
 Üzerindeki de Seowon'un kullanıcı adı gibi bir şey diyebiliriz.

Gördüğünüz kalp, kalem süsünü kıvırarak yaptığım bir kalp.
 Önceki paketimde pembesini göndermiştim bu sefer kırmızı. Because YILBAŞI 



Bu da papyon ayracın yapılışından bir kare


Halı travması vol2
Bunlarda gönderdiğim kabartmalı stickerlar.


Halı travması vol3
Gördükleriniz kitap ayracı.
Sapları kırtasiye de boyalı bir şekilde satılıyordu. 
Bıyıkları keçeden keserek çubuğa yapıştırdım.
Kendim için yaptıklarımı kullanmadığım için Seowon kullanırken 
rahat etsin diyerek onunkileri çubuğa yapıştırmıştım.

***

Sizlere daha fazla halı travması yaşatmamak için ve hızlıca çekmemden
 kaynaklı bulanıklığın yazımın kalitesini düşürmemesi
 adına gönderdiğim zarfları paylaşmıyorum. :D
Mektuplar ve stickerlar&ayraçlar olarak iki farklı zarf gönderdim.

 ***

Son olarak en en özel olduğunu düşündüğüm hediyeyi anlatacağım.
Görünüşte 4 gblık bir usb kart.

Günlük yaşantımı ve neler yaptığımı arkadaşıma göstermek adına çeşitli videolar çektim.

Geleneksel çin flütü ve gitarla konser verdim birkaç videomda :D

Kırtasiyeye giderken çarşının içini videoya aldım.

Aranızda bilenler bilir, karşıyaka izban çıkışı kalabalık bir müzik grubu var,
farklı enstrümanlarla beste yapmış bir topluluktur kendileri. 
Onları da videoya çekmiş bulunarak uzunca bir konuşma yaptığım videoyu da ekleyerek 
usb kısmını da tamamlamış oldum.
Word dosyasına da bir yazı ekleyerek Türkiye’ye davet ettim. 

Videoları izlerken mutlu olduğunu söylediğini hatırlıyorum.
Profesyonelce olmasa da duygularımı katarak hazırladığım bir hediye olmuştu.


Pekiii, hediyeler hazır adres falan tamam kağıda yazdık.
 PTT’deyiz ve elimizde bu kağıt var.
 Adresi yazdıktan sonra hangisini işaretleyeceğiz? 


Gönderdiğiniz hediye benim hediyeme yakınsa sizler de küçük paketi seçiyorsunuz.
Küçük paketi seçtiğinizde gönderiniz kayıtlı posta oluyor ve size bir şifre veriliyor.
 Bu şifreyle kargonuzu internetten takip edebiliyorsunuz.
''Küçük paket'' 2 kiloya kadar seçilebiliyor.
 2 kilogramdan fazlası kargo grubuna dahil ediliyor.

Hediyeler konusunda sizlere fikir verebildiysem ne mutlu bana. 
Yazarken yine çok eğlendiğim bir blog yazısı oldu. 
Paylaşmak istediğim o kadar çok hediye paketi var kiiii,, beklemede kalın hepsini zamanım el verdiğince anlatacağım :)

Gelen hediyeler giden hediyeler derken hediyelerle iç içe olduğum bir yıl yaşadım. 
Oldukça da eğlendim. Çok fazla heyecan yaşadım.
 Mektubum ulaşır mı diye de az endişelenmedim tabi. 

Küçük paket yani 500 gram civarı olmayan hediyeleri büyük bir zarfın içine koyarak
 gönderdiğimden kayıtlı göndermedim ve şifre almadım hiç biri için. 

Postaneye her gittiğimde 6-7 zarf ve 8-9 kart gönderdiğimi varsayarsak
 her biri için kayıt ücreti 
ödemek(yaklaşık 5 lira) fazla geldiğinden kayıtsız yani şifre almadan gönderiyorum.
Sormak istediğiniz bir şey olursa çekinmeden sorabilirsiniz
 yanıtlamaktan büyük bir zevk duyacağım!!

19.08.2016
Saat 01.16
O halde herkese iyi uykular! :)

(Master’s Sun 12. bölümdemiymişim ehueheuh ben biraz daha oturayım o zaman.)



31 Temmuz 2016 Pazar

POSTCROSSING - KARTPOSTAL AKIMI ^.^

Merhabalar ben geldim!! 
Heyecanımı iki dakikalığına susturarak oturdum bilgisayarımın başına haydi bismillah başlıyoruzz..
Evet arkadaşlar nedir bu postcrossing? Ne işe yarar? Yeniyor mu?
Bu tür soruların cevaplarını bulabileciğiniz bir yazı olacağını düşündüğüm için yazmaya karar verdim  ki, anlattığım çoğu kişi heveslenerek kalkışmıştır bu işi yapmaya. Haydi o zaman hazırlayın  kartpostallarınızı! Sizleri yıllar öncesine götürüyorum. Fiyuuuuu
Herkesin bildiği gibi zamanında kart atmak oldukça revaştaydı. Bayram için aileler haftalar  öncesinden birbirlerine kartpostal yazmaya başlardı. Koleksiyondan en güzel pullar seçilirdi ve  postane yollarına düşülürdü.
Pul mu aman o da nedir? Diyenlerinizin olduğunu sanmıyorum çünkü en azından her öğrencinin  okula kaydolurken teslim etmesi gereken evrakların yanı sıra bir iki top A4 kağıdı ve 10’un katı  şeklinde pulun satın alınmasını istediklerini unutmadık değil mi? Eve gönderilecek olası mektuplar  için önceden parasını almakta diyebiliriz buna. Pulların para niyetine kullanıldığını da hatırlatmakta  fayda vardır o halde. 
Peki şimdi asıl konumuza gelelim.
Bir arkadaşımın tavsiyesi üzerine baktım bu siteye. Şuracığa yazıyorum. www.postcrossing.com
Bir gün okuldayız. Arkadaşım koşa koşa elinde bir şeyle geldi. O kadar heyecanlıydı ki tam yemelik!  Bana elindeki zarfı göstererek ne olduğu anlattı. Yurtdışından geldiğini falan filan derkene yurtdışı  kelimesine takılı kaldığım bir gerçek tabiki :D Sonra kulaklarımı dört(!) açarak dinlemeye devam  ettim. Anlattıkça bende heyecanlandım doğrusu. Dedim ben neden yapmıyorum? 


Sonrasında kırtasiyelerden çeşitli kartpostallar satın alarak siteye kaydoldum. Bu sitenin amacı  gönderdiğin kadar kartpostalı farklı ülkelerden alabilmek. Bir nevi değişim diyebiliriz.
İlk olarak siteye kaydolduğunuzda 5 kişiye gönderme zorunluluğunuz var. Siz ilk 5 kişiye  göndermeden alamayacaksınız aksi takdirde. Peki bu ülkeleri ben mi seçiyorum? Hayır efenim.  Sitenin robotu sizin için rastgele seçiyor ve göndereceğiniz adres karşınıza ID’si ile beliriyor. ID’yi  mutlaka kartpostalınıza eklemeniz lazım. Çünkü karşınızdaki kişi kartpostal ona ulaşana kadar sizin  gönderdiğinizden haberi olmuyor ve sizin kartpostalınızın kullanıcıya ulaştığını görebilmeniz  amacıyla ID yöntemi var. Ayrıca bu yöntem e-posta adresine HURRAY!!! adı altında posta gelmesini sağlıyor. Bu sayede işliyor site ve gönderilen/alınan kartpostallarınızın sayısı sitede her seferinde değişiyor. 
İsterseniz site üzerinde gönderdiğiniz ve aldığınız kartpostalların albümünü yapabiliyorsunuz.
Bunun yanı sıra site size oldukça fazla imkan sunuyor. SWAP dediğimiz karşılıklı kartlaşma işlemi  içinde buton bulunmakta.  Yes/No butonu olarak değiştirebiliyorsunuz. Direct swap: Yes gördüğünüz kişilere çekinmeden mesaj atabilirsiniz.
Bu konuyla ilgili eklemek istediğim bir kaç bilgi var:
1) Kaydolurken size birkaç soru yöneltiliyor. A) Kendi ülkenizden kartpostal almak ister misiniz?  
B)  Aynı ülkeden tek seferde birden fazla kartpostal almak ister misiniz?
Bu tür seçenekler sizin iradenize bırakılıyor. Size tavsiyem; aynı ülkeden birden fazla kartpostal almayı işaretlemeyin. Aksi takdirde Rusya ve Almanya yoğunluklu olabiliyor size gelenler. Sebebiyse, en çok bu iki ülkenin kullanıcılarının aktif olması.
2) Kartpostalları almadan önce iyice bir araştırın derim. Kimsenin sizi saf yerine koymasına izin  vermeyin. 1 Liralık kartpostal size ucuz gelebilir fakat piyasada gerçek değeri 25 kuruştur. Tabi  25 kuruşluklar her yerde bulunamayabiliyor. Bu yüzden en kötü ihtimal 50 kuruşlukları araştırın.

                    

3) Postaneye gittiğinizde görevliden pul yapıştırmasını isteyin. Hatta pulları vermesi
ni söyleyin siz  yapıştırın ki daha garanti olsun. Hem son hallerini fotoğraflayabilirsiniz :)
4) Pulları önceden yapıştırmak istiyorsanız birçok yerden pul edinebilirsiniz. Ablam ve ben PTT’nin  kendi sitesinden pullarımızı alıyoruz. Postaneye gitmeden önce yapıştırdığımız için postanede bir işimiz kalmıyor. Yukarıda belirttiğim gibi pullar para niyetine geçtiği için parasını önceden vermiş  oluyorsunuz.



5) Bir kartın gönderim ücreti 3 lira 20 kuruştur. Önceden daha uygundu, şuan ki ücretler evde karalar bağlama sebebimiz :( 
6) Tebrik kartı göndermek istiyorsanız şöööyle baştan sona döşemeli şeyler yazamıyorsunuz. Sadece  birkaç cümleyle bitirmeniz gerekiyor yazacaklarınızı. Sebebiyse tebrik kartının haberleşme aracı  olarak kullanılmaması. Kartpostaldan ayrılan yönü bu oluyor. 
7) Site size adres verdiğinde kullanıcının özelliklerini ve bilgilerini güzelce okuyun. Bazıları sizinle  arkadaş olmak isteyebilecek kıvamda. Ve kartpostala yazmanızı istedikleri olabiliyor. Ne yapmaktan  hoşlanırsın? Favori filmin, en sevdiğin yemek vs vs. Bu soruları yanıtlayarak dostluk bağlarını  kurabilirsiniz. Postcrossing'ten penpal dostluğuna uzanan çok fazla arkadaşım oldu. Bu sitenin bana kazandırdığı dostluklar çok başka. (sonraki yazımda penpal nedir konusuna değineceğim)
8) Kartpostalınızı zarfın içine koyup koymamak size kalmış. Bazıları zarfsız istiyor. Bilirsiniz ki kartın  yolculuğu 10/20 gün arası değişiyor ve bu süre zarfında birçok kişinin elinden geçip çokça yerler  görüyor. Kartınız bile anılarla dolu oluyor!! :) İşte bazıları bu anıların zarfa değilde karta yapışık  olmasını diliyor. Biraz yıpranmış kart, yolculuk anılarını üzerinde barındırabiliyor.  Herkesin tercihi farklıdır saygı duymak gerek, bu yüzden lütfen dikkatle okuyalım ne yazdıklarını :)

            


       
                
                                                        (PTT'de beklerken ihihi)

9) Dilerseniz kartpostalın arkasına bozuk para(coin) yapıştırabilirsiniz. Çoğu kişi para koleksiyonu yapıyor. (Bunu da profillerine coin yazarak belirtiyorlar.) Sizde bu şekilde koleksiyon yapabilirsiniz. Oldukça zevklidir. Ben çay koleksiyonu yapıyorum ablam  ise bozuk para kolesiyonu. Kendinizi tanıttığınız kısımda koleksiyonunuzdan bahsederseniz sizin için  fayda sağlayacaktır. :)
10) Pullarını kartpostaldan veya zarftan ayırıp pul koleksiyonu yapmak isteyenleriniz olursa yorumda belirtebilirsiniz. Pullarınıza ve kartınıza zarar vermeden sökebilmeniz için ablamla yaptığımız  uygulamayı sizlere anlatabilirim.
11) Posta kutunuzu sık sık kontrol edin. Aslında bunu söylememe pek gerek yok çünkü her gün  bakma gereği duyacaksınız. Posta kutusuna giderken ki heyecanı hiç bir şeyle kıyaslayamam  arkadaşlar. Hele ki aile bireyleriniz kapıda POSTAN VAR. Diyerek belirdiğinde dünya 2 saniyeliğine  duruyor :D Acaba hangi ülkeden geldi? Neler yazdı? Bu tür sorular artık sizin heyecanınızın bir  parçası haline geliyor. Unutmayın ne kadar kart yollarsanız site size o kadar insan yönlendiriyor. Müthiş değil mi?? Kart gönderdiğime göre heyecanla bekleyebilirim havasında oluyorsunuz.

                              

12) Adresinizi açık bir şekilde yazmaya özen gösterin ve Türkçe yazdığınız adresinizin sonuna TURKEY yazmayı unutmayın. Her ülkeden anlaşılabilmesi için ülke adını ingilizce yazıyoruz. Adınızıda eklemeyi unutmayın.
13) Kartpostalınızın yazı kısmını renkli kalemlerle süsleyip renkli bantlar, stickerlar yapıştırabilirsiniz. Biraz da biz eğlenelim değil mi? Bir de kartpostalınızın ulaştığı kişiyi  düşünün. Ohh mis sevaba girdiniz vallahi.
14) Kartpostallarınızı ingilizce yazmanız gerekiyor. Ortak dil olarak ingilizce kullanılıyor. Bu durum  işimize geliyor da diyebiliriz. Dil gelişimi için oldukça faydalı. Tabi isterseniz kendi dilinizde birkaç  kelime yazıp ingilizce anlamlarınıda ekleyebilirsiniz ilgi uyandırmak amacıyla. Bana gelen son  kartpostalda konnichiwa yazıyordu mesela :) (Japon'ya dan geldi kiii hihihihi) 
15) Son olarak; siteye giriş yaptığınızda göndereceğiniz kişilerin seçilmesi için  send a postcard(karpostal gönder), aldığınız kartpostaldaki ID’nin girişi için ise  register a postcard(kartpostal kaydet) seçeneklerine tıklamanız gerekiyor.
16) Bir başka tavsiyem ise şudur ki; kullanabiliyorsanız siteyi ingilizce kullanın arkadaşlar yoksa google translate gibi içler acısı bir çeviriye mağruz kalıyorsunuz :( :( :(
....
Bu maddeler uzar gider, aklıma geldikçe eklemeyi düşünüyorum. Umarım ilginizi çekebilmişimdir.  Size bir hobi kazandırabildiysem ne mutlu bana!
Yazın arkadaşlar bol bol yazın güzel ülkemizi tanıtın. Özellikle ilgi duyduğunuz ülkeler denk gelirse  zarfın içine küçük hediyelerde koyabilirsiniz. Kendi adresinizi de yazabilirsiniz. Geri dönüş yapmak  isteyenlerde olabiliyor. Hediye ekleyince postanın maaliyeti gramına göre değişiyor unutmadan  söyleyeyim. Bazı zarflarımın gönderim ücretleri 3-4 liraya kadar çıkmıştır hediyelerden dolayı.
Güzel güzel kartpostallar alıp güzel yazılarınızla kalpleri fethedin ülkemizin gücünü gösterin haydi  aslanlarım !! :D 


(İnsanlar üzerinde bu sayede merak uyandırabiliyorsunuz, oldukça etkili!! Tecrübeme dayanarak  söylüyorum) Bizlerde kartlaşabiliriz, sizleri tanımayı çok isterim kartpostal koleksiyonunuzda  küçükte olsa bir faydam olsa ne güzel olur !! :)
Bu arada bana bu hobiyi kazandıran canım arkadaşım Elif’e ve bu heyecanı her hafta hatta her gün  benimle birlikte yaşayan canım ablama kucak dolusu öpücükler, sevgiler!!
Şimdilik hoşçakalın!! Umarım sizi sıkmamışımdır :)
O halde sonraki yazımda görüşmek dileğiyle ^.^
HAVE A NICE DAY AND HAPPY POSTCROSSING !

                              

(Sonraki yazılarımda koleksiyonlarımı paylaşmayı düşünüyorum beklemede kalın ! :)  )