Hozier - Take Me To Church
Şarkı Sözü Videosu ( Türkçe Çeviriler Sözler Bölümünde Ekli )
Hozier - Take Me To Church Şarkı Sözü Videosu
Hozier - Take Me To Church Türkçe Çeviri
Verse
1
My lover's got humour
Aşkımın izah anlayış vardır
She's the giggle at a funeral
O, cenazedeki kıkırdayıştır
Knows everybody's disapproval
Hiç kimsenin onaylamadığını bilir
I should've worshipped her sooner
Ona daha önce tapmalıydım
If the heavens ever did speak
Eğer gökkubbe dile gelseydi
She's the last true mouthpiece
O, son doğru sözcüdür
Every Sunday's getting more bleak
Her Pazar daha kasvetli bir hale geliyor
A fresh poison each week
Her hafta taze bir zehir
"We were born sick"
"Hasta doğduk"
You heard them say it
Onların böyle söylediğini duydun
My church offers no absolutes
Hiçbir kilise hiçbir kesinlik sunmuyor
She tells me "worship in the bedroom"
Ona yatak odasında tapmamı söyledi
The only heaven I'll be sent to
Gönderileceğim tek cennet
Is when I'm alone with you
Seninle yalnız olduğum zamandır
I was born sick, but I love it
Hasta doğdum ama bu durumu sevdim
Command me to be well
Bana düzelmemi emret
Pre-Chorus
Amen, Amen, Amen
Amin, Amin Amin
Chorus
Take me to church
Beni kiliseye götür
I'll worship like a dog at the shrine of your lies
Yalanlarının tapınağında bir köpek gibi
ibadet edeceğim
I'll tell you my sins so (and) you can sharpen your
knife
Sana günahlarımı anlatacağım ve böylece
bıçağını bileyebilirsin
Offer me that (my) deathless death
Bana ölümden sonraki sonsuzluğu öner
Good God, let me give you my life
Güzel Tanrı, hayatımı sana vermeme izin
ver
Take me to church
Beni kiliseye götür
I'll worship like a dog at the shrine of your lies
Yalanlarının tapınağında bir köpek gibi
ibadet edeceğim
I'll tell you my sins so (and) you can sharpen your
knife
Sana günahlarımı anlatacağım ve böylece
bıçağını bileyebilirsin
Offer me that (my) deathless death
Bana ölümden sonraki sonsuzluğu öner
Good God, let me give you my life
Güzel Tanrı, hayatımı sana vermeme izin
ver
Verse
2
If I'm a pagan of the good times
Eğer iyi zamanların bir paganı olsaydım
My lover's the sunlight
Aşkım gün ışığı olurdu
To keep the goddess on my side
Tanrıçayı yanımda tutak için
She demands a sacrifice
Benden bir kurban isterdi
Drain the whole sea
Tüm denizi çekmemi
Get something shiny
Parlak bir şeyler getirmemi
Something meaty for the main course
Ana yemek için etli bir şeyler getirmemi
That's a fine looking high horse
Bu, güzel bir gösteriş
What you got in the stable?
Sabit neyiniz var?
We've a lot of starving faithful
Bizim aç bir inancımız var
That looks tasty
Lezzetli görünen
That looks plenty
Çok görünen
This is hungry work
Bu, açlığın eseri
Chorus
Take me to church
Beni kiliseye götür
I'll worship like a dog at the shrine of your lies
Yalanlarının tapınağında bir köpek gibi
ibadet edeceğim
I'll tell you my sins so (and) you can sharpen your
knife
Sana günahlarımı anlatacağım ve böylece
bıçağını bileyebilirsin
Offer me that (my) deathless death
Bana ölümden sonraki sonsuzluğu öner
Good God, let me give you my life
Güzel Tanrı, hayatımı sana vermeme izin
ver
Take me to church
Beni kiliseye götür
I'll worship like a dog at the shrine of your lies
Yalanlarının tapınağında bir köpek gibi
ibadet edeceğim
I'll tell you my sins so (and) you can sharpen your
knife
Sana günahlarımı anlatacağım ve böylece
bıçağını bileyebilirsin
Offer me that (my) deathless death
Bana ölümden sonraki o sonsuzluğumu öner
Good God, let me give you my life
Güzel Tanrı, hayatımı sana vermeme izin
ver
Bridge
No masters or kings when the ritual begins
Ritüel başladığı zaman efendiler ve
krallar olmaz
There is no sweeter innocence than our gentle sin
In the madness and soil of that sad earthly scene
Bu üzgün dünyevi sahnenin deliliğindeki ve
toprağındaki tatlı günahlarımızdan daha tatlı bir masumiyet yoktur
Only then I am human
Ancak o zaman, insan olurum
Only then I am clean
Ancak o zaman, temiz olurum
Pre-Chorus
Amen, Amen, Amen
Amin, Amin Amin
Chorus
Take me to church
Beni kiliseye götür
I'll worship like a dog at the shrine of your lies
Yalanlarının tapınağında bir köpek gibi
ibadet edeceğim
I'll tell you my sins so (and) you can sharpen your
knife
Sana günahlarımı anlatacağım ve böylece
bıçağını bileyebilirsin
Offer me that (my) deathless death
Bana ölümden sonraki o sonsuzluğumu öner
Good God, let me give you my life
Güzel Tanrı, hayatımı sana vermeme izin
ver
Take me to church
Beni kiliseye götür
I'll worship like a dog at the shrine of your lies
Yalanlarının tapınağında bir köpek gibi
ibadet edeceğim
I'll tell you my sins so (and) you can sharpen your
knife
Sana günahlarımı anlatacağım ve böylece
bıçağını bileyebilirsin
Offer me that (my) deathless death
Bana ölümden sonraki o sonsuzluğumu öner
Good God, let me give you my life
Güzel Tanrı, hayatımı sana vermeme izin
ver