Türkçe Şarkı Sözleri Blogspot

İnternet'de arayıp bulacağınız bütün şarkı sözleri

Eğlenceli interaktif Şarkı Sözleri Bloğu

İnternet'de arayıp bulacağınız bütün şarkı sözleri

Arama butonumuzdan istediğiniz şarkı sözü 'nü ara!

İnternet'de arayıp bulacağınız bütün şarkı sözleri

This is default featured slide 4 title

Go to Blogger edit html and find these sentences.Now replace these sentences with your own descriptions.

This is default featured slide 5 title

Go to Blogger edit html and find these sentences.Now replace these sentences with your own descriptions.

kore sever etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
kore sever etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

25 Ocak 2017 Çarşamba

İrem Çıray'la Alsancak'ta Buluştuk ㅅ.ㅅ

Merhabalar!! Ben geldim, kıpır kıpır neşe dolu bir halde hemde .

Başlıktan anladığınız üzere, İrem Çıray’la ve Daeson’la buluştuk. Ve tabiiki onlarca dostla da kucaklaştık! :)

Güzel bir anıya daha hoşgeldin diyerek, musmutlu bir buluşma gerçekleştirdik. En başından anlatacak olursam,

Bildiğiniz gibi İrem abla instagram’da buluşma yeri ve zamanı için fikrimizi sormuştu. Ve çoğunluk Alsancak olsun istediği için Alsancak’ta karar kılındı. Saat 14.00’da buluşmak üzere :)

Peki ben? Sanırım vardığımda saat 15.30 civarıydı.
Yanlışlıktan ötürü ve benim internetimin olmadığı sebebiyle doğru yeri öğrenemediğim için Alsancak Limanından pasaporta kadar hatta daha ilerisine kadar yürüyerek Kahve Deryası’nı aradım. Yanından geçtiğim Kahve Diyarı’na mahzun bir bakış atarak yoluma devam etmiştim.

 Geçerken aklıma gelmişti birinin yazdığı yorumu; Kahve Diyarı olabilir mi orası diye. Ben garanti olsun istedim ve biraz gezmiş oldum hahah İzmirnet’e bağlanarak İrem ablanın snapini görünce gerisin geri yürüdüm.

Bu bir dramdır ki Wifi’yi açıp Kahve Deryası’nı aramıştım izmirnetten önce ehuehuhe

Çok yoruldum, ayaklarım çok ağrıdı.Peki bunları neden anlatıyorum? Çünkü bütün yorgunluğuma değdi arkadaşlar. Sonunda kapıdan girdim ve girdiğim o anda heyecandan yorgunluğumu unutmuştum, oturacak bir yer arama telaşına düşmüştüm. Kalabalıktık hani az da değildik yahu çok güzel bir ortamdı .

Beni en mutlu eden ise arkada kalmamdan ötürü rahatsızlık duyan İrem ablanın beni daha yakınına çağırmasıydı. Böyle de düşünceli birisi işte. Üzmeyin onu :)

Neler konuştuk neler yaptık? Başta belirttiğim gibi geç vardığımdan çoğu soruyu ve cevabını kaçırmıştım. Yine de İrem abla her ‘’’başka sorunuz var mı’’dediğinde sordum sorularımı ve tatmin edici yanıtlar aldım. Öğrenci değişimi ve yüksek lisans ile ilgili sorularımı sordum. Yaşım 20 olduğu için benim açımdan en önemli sorulardı. Seneye belgeleri toplamaya başlayacaktım çünkü başvuru için.

Eğitim dışında konuşulan konulardan hatırladıklarım, Kore kozmetiği, yemekleri, Kore seyahati ve alışverişi için ayrılması gereken yaklaşık bütçe, Koreli arkadaşlar vs vs.

Her sorumuzun cevabını aldığımız hoş bir sohbet oldu :) Ve en sonunda da fotoğraf çekildik. En eğlenceli kısımdı sanırım.



Fotoğraf çekilirken tanıştığımız kızlarla birbirimizi Kakaotalk’ta ekledik, yeni dostluklara adım attık çok da güzel oldu. .

İrem Abla’da Daeson’da en sevimli halleriyle fotoğraflarımızda ve zihinlerimizde yer edindi tekrardan çok teşekkür ederiz :)

Eve döndüğümde arkadaşımın bana attığı fotoğrafı görünce çok şaşırdım. Nurefşan burada adı yazan sen misin?? demişti, meğersem İrem abla kendisi için hazırladığım kartpostalları insta snape atmış nasıl mutlu oldum :) :)

 

Bizimle tek tek ilgilenen sorularımızı yanıtlayan ve bizim için buluşma ayarlayan İrem ablaya çok teşekkür ederiz, inşaallah en yakın zamanda tekrardan bir araya gelmek nasip olur. Şimdilik hoşçakalın bir sonraki postta görüşmek üzere!! .


(kakao grubumuz için instadan dm atabilirsiniz.)

11 Ocak 2017 Çarşamba

GÜNEY KORE'DEN GELEN PAKET- HEDİYELER

Merhabalar!
Sonunda sizlerle bir şeyler paylaşabileceğim için çok mutluyum final teslimlerimi yaptığıma göre gelsin yeni yazılar!! :)

Bugün sizlere Güney Kore’den gelen hediyelerimi tanıtacağım.
Ondan önce söylemek istediğim bir kaç şey var.

Seowon’la arkadaşlığımız neredeyse 3. yılını dolduracak. 
Onu çok severim ilk Koreli arkadaşımdır kendisi. İlk arkadaşlık deneyimim ve hatta ilk mektup arkadaşım. Yeri bende ayrı kısacası. 
Yine de zaman zaman bağlarımızın kopma ihtimalini düşündükçe üzülürdüm. 
Acaba birkaç yıl sonra da bu şekilde konuşmaya devam edebilecek miyiz sorusu gelirdi aklıma hep.
Bunu neden anlattığıma da gelecek olursak, yaklaşık iki ay önce numaramı değiştirdiğim 
için KaTalk’u silip tekrar kurmam gerekti. Bütün arkadaşlarımın ID’lerini topladım kağıda yazdım. 
Yeni numaramda hesap açınca hepsini tek tek ekledim. Ama Seowon’u bir türlü bulamadım.
 ID’sini aratınca kimse bulunamıyordu. Çok üzülmüştüm. 
Zaman zaman arıyordum hesabını belki bu sefer çıkar belki bi ara aramalara kapatmıştır 
hesabını diye. Ne yazık ki sonuç vermedi. Çareyi mail atmakta buldum.
 İlk başlarda mailleşirdik kurcaladım mailini buldum ama mailden de sonuç çıkmayınca mektup yazmaya karar verdim. 
Durumu açıkladım seni bulamıyorum bir türlü diye. Yine aramalara devam ediyordum.
 Derken bir gün eve bir posta geldi Seowon’dan. Kocaman kabarık bir paket. 
Hiç beklemediğim bir anda. Gerçekten arkadaşlığımızın koptuğunu sandığım bir anda 
o paket elime ulaşınca dünyalar benim oldu. Geçen yıl ona hazırladığım paketin karşılığı olarak hazırlamış. İçinde neler var neler!
Hadi dedim bir kez daha aratayım KaTalk’ta. Olmazsa mektubumun ulaşmasını
 bekleyeceğim diyordum ki bir anda Seowon’un hesabı belirdi karşımda. 
Şoka girdim çünkü defalarca aramama rağmen bulamadığım halde böyle bir anda bulmak 
değişik bir duyguya sebep oldu bende. Hemen mesaj attım konuşmaya başladık. 
Olanları anlattım ikimizde birbirmize ulaşamadığımız için epey üzülmüşüz gerçekten
 dostluğumuzun sağlamlığını o an fark ettim. Bir kaç haftaya kadar da mektubum ulaştı eline. Gerçekten ne kadar aramışsın beni diyerek üzüntüsünü dile getirdi kıyamam. 
Çok şükür dostluğumuz şuan tıkırında . Birbirimize olan bağlılığımızı 
bir kez daha anlamış olduk. Sık kullandığı mailini aldım ne olursa olsun artık garanti ulaşırım düşüncesiyle içim rahat ehheuheu

Bu da böyle bir anıydı diyerek sizleri de daha fazla bunaltmadan hediyelere geçmek istiyorum.
  
Öncelikle paketin üzerindeki yazıları görmenizi istiyorum. 


Bu nasıl bir tatlılıktır maşallah kuzum sana oralardan hissettirdin sıcacık sevgini.
Türkiye Tavşan İnsanlar :D Hemen tercüme ediyorum. 터키(Türkiye) 토끼(Tavşan) 사람,
 bazen kendimi tanıtırken öyle diyorum, ses benzerliği olduğu için hoşuma gidiyor tavşanı da çok severim :) Türkçeye çevirince Türkiye Tavşan İnsanlar yazmış canım benim :D
KaTalk’ta profilime yazdığım bir yazıyı Türkçeye çevirmiş ve olanlar olmuş.
 ‘’Bazı karşılaşmalar kaderdir’’, olmuş, ‘’Bazı karşılaşmalar mahkumdur’’ ehueheu. Birkaç tane de arkadaşlığımızla ilgili çeviri yapmış yerim onları tek tek :)

Hediyelere başlıyoruz...


Korece çalışabileceğim etkinlik kitabı. Resimli bir kitap, ilkokul düzeyinde.
 Dil bilgisini gayet rahat anlarken kelime ezberleme sorunları yaşadığım için kitap çok hoşuma gitti.
 Fiyatı 5,000 WON

İki adet defter . İkisine de BA-YIL-DIM.

***


İlkinin kapağında yukarıdan aşağıya yazılmış korece yazılar. Çok hoşuma gitti. 
Uzak doğuya özgü bu yazım tarzını çok çok seviyorum. 
Hele tarih dizilerinde görünce beni başka boyutlara sürüklüyor.
İkincisinde de Güney Kore’nin geleneksel evleri resmedilmiş.
 Bu iki defter benim için mutluluk kaynağı diyebilirim defter koleksiyonu yapan biri olarak. .

***



Bu tatlı iki şey, kartpostal.Canım arkadaşım hediyeleri tam zevkime göre seçmiş. 
Biri Namsan Kulesi diğeride geleneksek yapılardan Namdaemun. 
Güney Kore’nin 1 numaralı kapısı olarak nam salmış Namdeamun eheuehu ne güzel uyumlular.
 Bu arada kartpostallar paket için olduğundan arkasında etiketi var,
 her biri, 1,000 WON
*** 


Bu gördüğünüz bidiğiniz kına arkadaşlar. İlk başta el kremi sanmıştım.
 Araştırınca parmaklarda turunca renkler bırakan bir uygulama olduğunu gördüm.
 Garden Balsam diye geçiyor, kına çiçeği olarak biliniyor. 
Bir Milyonerin İlk Aşkını izlediyseniz oradakı kızın, erkeğin tırnaklarına yaptığını hatırlarsınız. 
Fiyatı 1,000 WON

***


Çikolatalar. Ne yazık ki yiyemiyorum helalliğinden emin olamadığım için. 
Seowon’a sorup yerim belki ama helal olduğunu da pek sanmıyorum dursun paketinde
 baktıkça hatırlarım bu günleri en iyisi :D

***


Çaylar, kahveler ve şekerler. Şekerleri yemesemde içecekleri içiyorum bitkisel oldukları için.

***





Yara bantları!! Hemen elimi kesmeliyim dedirtecek tatlılıktalar :D
İnternet üzerinden sipariş vermek için aramıştım bulamamıştım bulduklarımın 
paketleri büyüktü ve pahalı oldukları için alamamıştım. 
Çok mutlu oldum paketten bu tatlışlar çıkınca :) 
İçinde 20 adet var.

***


Bu nedir? Demeyin hiç gerek yok bu bildiğiniz YÜKSÜK. Seowon’a el yapımı hediyeler
 gönderdiğim için ince düşünceli arkadaşım parmaklarımı düşünmüş ve 
kalpli poşetine koyup yollamış bana bu minik şeker yüksüğü.

Sonrasında şöyle bir diyalog geçti aramızda.
-Aaa sizde de mi var bundan
-Aaa hiç bilmiyordum sizde de olduğunu.
Karşılıklı şaşkınlık :D

***





Arkadaşım bana sormuştu saç bandı takıyor musun diye evet demiştim ve ta daa! 
Pakete bunu koymayı ihmal etmemiş. Üzerinde korece yazılar var müthiş değil mi?? .

***

Özenle katlanmış mektuplar.
 Nasıl katlandığını görünce hayranlık duymadım değil :D

***






Son olarak paketten çıkan en tontiş hediye. Damgalar. Üzerinde korece yazılar ve ifadeler var. 
ㅋㅋㅋ bile var :D Küçücükte bir defteri var. 
Baskının renklenmesi için sarı kutuya bastırıyorsunuz. Henüz kullanmadım. 
Kullanmaya kıyabildiğim bir zaman kullanacağım inşallah

*** 

Yazımı okuduğunuz için teşekkür ederim hepinize kucak dolusu sevgiler! 
Diğer yazılarda görüşmek dileğiyle umarım yazımı beğenmişsinizdir, 
merak ettiğiniz bir şey varsa bir tık kadar yakınınızdayım.
 Kendinize iyi bakın hoşçakalın!! \^^/

9 Ekim 2016 Pazar

KORECE'YE NASIL ÇALIŞIYORUM? -studymyself

Merhaba arkadaşlar
Uzunca bir aradan sonra yeniden yazıyorum. Umarım bu yazımın sizlere faydası olur.
Bahsetmek istediğim konu  KURSA GİTMEDEN NASIL KORECE ÇALIŞIYORUM?










Yabancı bir dil öğrenmek kolay değildir. Belki öğrendiğiniz dil sizin 6-7. diliniz ise durum daha başkadır. Çünkü bir çok taktik geliştirmişsinizdir veya aynı dil ailesine mensup diller üzerinde yoğunlaştıysanız işiniz kolaylaşmıştır.

Peki öğrendiğiniz dil sizin için henüz 2-3. diliniz ise ne yapmanız gerekiyor?

Hepimizin okul gereği 2. dili İngilizcedir. Buna 1. yabancı dil diyoruz. O halde 2. yabancı dilimizi Korece yapmaya var mıyız?
VARIZ!
Bu kararı verdiğimize göre artık bir yerlerden başlamalı, ilk adımı biran önce atmalıyız.



1) İlk işimiz Kore Alfabesini öğrenmek.

Birden fazla E birden fazla O vs vs harfler barındıran bir alfabeyle karşı karşıyayız. 
Öncelikle alfabede bulunan harfleri kavramalı, telaffuzlarını iyice benimsemeliyiz. 
Hangi harften iki tane yan yana gelince seste kalınlaşma oluyor?
Hangi harften sonra hangi harf gelince diğeri okunmuyor;? Veya bir diğeri değişime uğruyor?

Kendinizi kasmayın. Zamanla hallolacak şeyler bunlar. Ama gerçekten isteyerek çalışırsanız 1 gün içerisinde alfabeyi genel olarak öğreniyor ve okumayı söküyorsunuz!!!

Peki ben alfabeyi öğrendim ama kelime bilgim yok ve okumamı nasıl hızlandıracağımı bilmiyorum ne yapmalıyım?

Arkadaşlar alıyorsunuz kalemi elinize. Derslerinizdeki boşluklarda, müzik dinlerken veya herhangi boş bulduğunuz bir anda, defterlerinizin köşesine, not kağıtlarınıza o anki hislerinizi not ediyorsunuz?

Nasıl mı yapıyoruz?
Aynen şu şekil.허자 겔메디  스클듬 ( hoca gelmedi sıkıldım.)
Gördüğünüz gibi kore alfabesini kullanarak türkçe bir yazı yazdım. 
Komik gelebilir fakat yazımın hızlanması için ve harfleri iyice oturtabilmek için ben bu yolu kullandım. İşe yarıyor!

Aynı süre içerisinde günlük konuşmalarda kullanılan kelimeleri öğrenmeye çalışın ve boş bulduğunuz her yere yazmaya çalışın. Eliniz alışsın.



günaydın, merhaba, nasılsın, ben, sen, o, güle güle, hoşçakal, tamam, anladım, hayır, evet vs vs

Artık alfabeye hakimsiniz!

Şimdi ne yapmamız gerekiyor?

Arkadaşlar ben bir blog yardımıyla korecemin temelini attım. hallimecekorece.
O kadar çok faydası oldu ki bana. Şuanda başka bloglardan da yardım alabiliyorsam bu blog sayesindedir.
Başlangıç, orta ve ileri düzey olarak koreceyi üçe ayırmışlar ve aşama aşama size dil bilgisi öğretiyorlar.

Bu blogta bana yardımcı olan en önemli konu: ZAMANLAR
Cümleyi geniş, şimdiki, geçmiş, gelecek zamana göre nasıl çekimliyoruz bu tür konulara hakim olmamı sağladı bu blog.

2) Renkler, sayılar, önemli kalıp cümleler ve kelimeler, günler, aylar.
 Kısacası 4. sınıf ingilizcesinde öğrendiğiniz her şeyi araştırarak öğrenmeye çalışın. 
Kaynağınızın doğruluğundan emin olun. 

İngilizceniz yeterli bir seviyede olduğunu düşünüyorsanız www.howtostudykorean.com dan sistemli bir şekilde çalışmaya başlayabilirsiniz.

Site üzerinde Korece 6 Ünite'ye ayrılmış ve başlangıç seviyesinden itibaren her konu birbirinin devamı niteliğinde.

Cümlelerin okunuşlarını dinleyebiliyor, sayfada yer alan kelimelere toplu bir şekilde sayfa başında göz atabiliyorsunuz.
Örnekler kelime bilginizi geliştirecek türden verilmiş.

İnanın bu site sayesinde koreli arkadaşlarımla daha anlaşılır bir şekilde konuşmaya başladım.
Bana 한국 사람(kore insanı/ koreli) diye hitap eden bir arkadaşım bile var!! :)

3) Çalışmaların yanı sıra koreli arkadaşlarla da korecenizi geliştirebilirsiniz. 
Öğrendiğiniz dil bilgisi kurallarını cümle içinde kullanmaya çalışın. 
Onlardan bu sayede birçok slang öğrenebiliyoruz.
 Fark ettiyseniz korece de birçok kısaltma tarzı kelimeler var.
 Çoğusu da koreli olanların anlayamayacağı türden.

Bu yüzden bol bol arkadaş edinin ve sık sık iletişim halinde olun!

Sadece yazışmayın. 
4) Video çekerekte konuşmanızı hızlandırmaya çalışın.

Ben de henüz hızlı konuşamıyorum fakat videoda söyleyeceğim şeyleri 
öncesinden çalışarak kendimi geliştirmeye çalışmaktayım.

5) Kelime defteriniz olsun. 
Her an yanınızda taşıyabileceğiniz bir defter.
 Sık sık açıpta kelimelere göz gezdirdiğiniz vakit bu kelimelere daha çok aşina olacaksınız ve
 belki de fark etmeden öğrendikleriniz konuşmalarınızda yer edinecek.

6) Dil bilgisi kurallarınızı not ettiğiniz defterleri de yanınızda taşıyarak 
boş zamanlarınızda tekrar yapabilirsiniz.

Dil öğrenme bir bakıma nankördür. Tekrar edilmediğinde unutulur.
 Bu yüzden sürekli kendinizi geliştirme çabası içinde olmalısınız.

Dizileri boş yere izlemeyin. İçinden bir şeyler kapmaya çalışın.
  Günlük kullanılan kelimeler ve kısa anlaşma cümlelerini dizilerden daha iyi bi yerden öğrenemezsiniz.

콜!! dediğiniz vakit şaşıran bir koreli arkadaş hayal edin.
Benimkisi oldukça şaşırmıştı.:D
Nereden öğrendin bunu? Lafını az duymadım.
Dizilerden öğrendim(kill me heal me) dediğimde, vaaov! gerçekten dizilerden bir şeyler öğrenebiliyorsun! tarzında şeyler duyabiliyorsunuz.

İzledikleriniz boşa gitmiyor ve sizin gelişmenize faydası oluyor.

7) Kendinize cicili bicili defterler kalemler alabilirsiniz.
 Bu tür eşyalar sizlerde çalışma isteği uyandırabiliyor. 






8) Forforlu kalemle, önemli yerleri işaretleyin.
Boş zamanlarınızda göz gezdirirken çalışmalarınız önemli kısımlarını tekrar edebilirsiniz.


Şimdilik anlatacaklarım bu kadar. Umarım yardımcı olabilmişimdir.
Sizlere deneyimlerimden bahsettim. Sizde de işe yarayacağına eminim :)








Instagram 2. hesabım:  mimarrhanim_
Çalışmalarımı ve zaman zaman korece dil bilgisi kurallarını paylaşıyorum. 
Takip etmek isterseniz buradan ulaşabilirsiniz. 

Hoşçakalın!
Herkese iyi çalışmalar dilerim efenim

16 Ağustos 2016 Salı

Adsense Feed İçi Reklam Birimi Kodu

Güney Kore'den İlk Hediyelerim

짠!!!
Ben geldim!
Bu sefer çokta güzel hediyelerle geldim :)
Uzak yollardan gelmiş, Güney Kore esintisi getirmiş hediyeler.
Önceki yazımda bahsetmiştim sizlere ilk mektup arkadaşımdan. Gönderdiğim hediyeleri paylaşmıştım.
Şimdi ise aldığım ilk hediyeleri paylaşacağım.



O zaman bu paketin hikayesini de şöyle anlatayım.
Projeler için deli dehşet çalıştığım günlerden biriydi.
Cumanın yorgunluğu cumartesi sabahında da devam ediyordu tabiii ki!
Bense yataktan çıkmak istemiyordum.
Yetiştirmem gereken maketlerim çizimlerim vardı.
Mimarlık öğrencileri için klasikleşmiş bir sabahtı kısacası.

Sonra ne mi oldu?
Zil çaldı. Babam kapıyı açtı. Kısa bir süre kapıda oyalandıktan sonra kızım kargon gelmiş dedi.

A ha?!
Yataktan zıplayarak mı çıktım tam hatırlamıyorum.
Ama üzerimde bir mutlulukla bang bang! kalpler patlıyordu yüzümde böyle pembe pembe.
Ahaha bu şekilde anlatılabilirdi sanırım.

Her neyse sonrasında her bir hediyeyi incelerken ağzım kulaklarımda tabi. 
Bunun için arkadaşım Seowon'a minnettarım. 
Gönderdiği hediyelere sevgisini de serpiştirip sıcacık bir paket yollamıştı bana.

Abartıyor muyum?
Hiçte bile!
Benim ilk yurtdışı hediyelerimdi bi kere! :)
Sonrasında herbirinin fotoğrafını çekip snapchatta paylaşmıştım. 
Şimdide sizlerle paylaşıyorum.


Dört sayfa mektup yazmış canım benim. Dolu dolu konuşmuş. 
Samimiyet fışkırıyor satırlardan. Tabi gösterebildiğim tek şey mektup kağıtlarının tatlılığı :)



Paketin içinde bi de uzun ince bir paket vardı. Rengine bayılmıştım. 
Postcrossing, kartpostal renkleri.
Üzerinde de Korece adım yazıyor.  누르옙산



Üzerinde el yapımı yazsa da nasıl bir el yapımı sticker olduklarını çözemedim.
Geleneksel Kore kıyafeti Hanbok'u sizlerde bilirsiniz.
Gördüğünüz stickerlarda kullanmaya kıyamadığım Hanbok stickerları.


Koreli kızların saçları bir tutam kadar fark ettiyseniz. Bu tür tokalardan kullanıyorlar. 
Arkadaşım hediye olarak 4 tane toka göndermiş. 
Canım benim bilmez ki Türk kızlarının saçları nasıl gür :)


Çayı ters koymuş olsam da anladınız siz Kore çayı olduklarını.
 Arka tarafına da stickerla 차 yazmış. Açılma yerlerine de kalpler dizmiş tatlış. 
Bir paket dolusu Kore çayı. O zaman bir aşağı bakıyoruz!



Üstteki 5 liyi tükettim.
 En üstteki ve 2. sıranın soldan ikincisi acı kahve ve en alt sağdaki çikolata.
 Geri kalanlar ise çay.
Alttaki 4 lünün henüz tadına bakmak nasip olmadı.
Üzerinde ki numaraları da birazdan açıklayacağım.
Ve söylemeden geçemeyeceğim. 2. sırada soldan birinci çay arpadanmış. Tadı berbattı.
 İçemeden döktüm.
Kültürler tıpa tıp uyacak değil ya!
Bizim mis gibi tavşan kanı demleme çayımız bir tane bir.  :)


O heyecanla bunu nereden çıkardım tam hatırlamasam da sanırım çay paketini iki taraftan kapatıyordu içten.


Bu görmüş olduğunuz tatlı mı tatlı kağıtta ise çay ve kahveleri nasıl kullanacağımı yazmış arkadaşım.
 Ne kadar su gerektiği ve içeriklerinin ne olduğu yazılı. 
Çay ve kahve paketindeki numaraları da kolaylık olsun diye düşünmüş.
2 çay 2 kahve gönderdiğimde bende aynısını yapmıştım.
 Ama tabi haliyle bana gelenler daha çok olunca kağıt dolmuş :)

 Minnettarım Seowon!


Ne kadar da Kore suratlı tatlı çılgın emojiler :D
3 tane göndermiş, 1 tanesini kullandım ama gerisini kullanmaya kıyamadım saklıyorum
Hatıra oldular çoktan! :)



Aiguuuu bu post it'ler bi harika!
Sevimli mi sevimli hayvan figürleri.
Çok az kullandım ama gerisini kullanmaya kıyamıyorum. 
Ya da şöyle diyelim; çöpe gitmemesini sağlayacağım bir kullanma alanı bulamadım henüz.
Belki DIY ajanda yaparsam ilerde bu tatlı pos it'leri tekrar görebilirsiniz.

*****

İlk hediyelerim bunlardı arkadaşlar. 
Hepsi anlam dolu benim için. 
Uzak yollardan geldiler, heyecanla hazırlandılar ve heyecanla karşılandılar.
Umarım bu yazımı beğenmişsinizdir. 
Yazarken eğlendim ve yaşadığım heyecanı anımsadığım için mutlu oldum.
O zaman ne diyoruz?

Postacılar güzel haberler getirsin bizlere.
Tatlı hediyelere boğulalım musmutlu bi şekilde.

Güzel sabahlara uyanmak dileğiyle.
Bir sonraki hediye paketi tanıtımımda görüşmek üzere!

İyi geceler dilerim :)