Türkçe Şarkı Sözleri Blogspot

İnternet'de arayıp bulacağınız bütün şarkı sözleri

Eğlenceli interaktif Şarkı Sözleri Bloğu

İnternet'de arayıp bulacağınız bütün şarkı sözleri

Arama butonumuzdan istediğiniz şarkı sözü 'nü ara!

İnternet'de arayıp bulacağınız bütün şarkı sözleri

This is default featured slide 4 title

Go to Blogger edit html and find these sentences.Now replace these sentences with your own descriptions.

This is default featured slide 5 title

Go to Blogger edit html and find these sentences.Now replace these sentences with your own descriptions.

kore blog etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
kore blog etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

14 Haziran 2017 Çarşamba

STRONG WOMAN DO BONG SOON - K-drama Yorumu

STRONG WOMAN DO BONG SOON -GÜÇLÜ KADIN DO BONG SOON - 힘쎈 여자 도봉순 


Kırmızı yazılar SPOI içeriklidir. SPOI yemek istemeyenler atlayabilir.

Herkese merhabalar,
Bu yazımda bir diğer Kore dizisi Strong Woman Do Bong Soon'dan bahsedeceğim. 2017 yılı yapımı bu dizinin başrollerini Park Bo-Young ve Park Hyung Shik paylaşıyor.
Bir diğer oyuncu da Ji Soo. Onu da çoğu diziden tanıyor olabilirsiniz. Moon Lovers ve Sassy, Go Go da tanımıştım kendisini. Park Hyung Shik, The Heirs da Kim Woo Bin'in okuldan arkadaşı rolündeydi. Bilmeyenler şoka girdi şuan  ㅅ.ㅅ

İzlerken çok eğlendiğim bir dizi. Eğlencenin yanı sıra korku ve üzüntüyü de bir arada yaşatan bir dizi. Başroldeki kızın tatlılığı diziyi daha da sevimli kılıyor başrolü paylaştığı Park Hyung Shik'te sevimli tavırlarıyla geri kalmıyor tabii 

Peki dizinin konusu nedir?

Ailedeki kadınlara bahşedilmiş güç nesilden nesile devam ederken baş rolümüzde bu güçlü kadınların kaderine ortak olur. Elini attığı yeri kırıp dökebilecek kavga ettiği insanları hastanelik edebilecek bir güçte olan Do Bong Soon, bu gücünü yıllar boyunca saklamaya çalışmıştır. İnsanların vereceği tepkiden endişelendiği için hoşlandığı çocuktan bile saklamak zorunda kalmıştır.

Bir gün yolda giderken karşılaştığı haksız duruma mani olup da servis şoförünün dayak yemesine engel olabilmek için gangsterlere uyarıda bulunur. Dikkate alınmayan Do Bong Soon gücünü ortaya çıkarır ve olan olur. Ahn Min Hyuk olanları şans eseri görür ve herkes soluğu karakolda alır. 

Kırmızı yazılar spoiye kaçacağından isterseniz önce diziyi izleyin sonra okumaya devam edin :)

Dizi Yorumum

Diziyi büyük bir keyifle izledim. Sınav haftamda olmama rağmen zaman ayırıp bir şekilde bitirebildim. Demem o ki, of püf bitse artık denilecek bir dizi değil bana kalırsa.

Hele ki Do Bong Soon'u, minik fındık faresi gibi bir oyuncuyu sabah akşam bıkmadan izlerim. Sevimlilik abidesi resmen.

Dizi de korku sahneleri de var, ya da gerilim sahnesi diyelim. Kızların en büyük korkularından bir tanesi de gece sokakta tek başına yürümek zorunda kalmak. Dizi de bu konuya baya bi değinilmiş. Bu sebeple o sahnelerde ürpermedim değil. İçim acıdı, kendimi oyuncuların yerine koyarak izlediğim için sanırım.

Karakterlerin uyumu kimyası harika, ikinci erkek sendromu yaşayanlar var mıdır bilmem ama bence o kadar da sendromlu bir dizi değildi. Her şey tadındaydı güzeldi heyecanlıydı. Açıp tekrar izleyesim geldi şuan -.-

En beğendiğim sahnelerden bahsedeyim biraz da; fazlasıyla SPOI içerir.

-Ahn Min Hyuk'un, Do Bong Soon'u gücünü kontrolsüz kullanmaması için eğitmesi. Bong Soon'un etrafı kırıp döküpte sonradan attığı mahcup bakışlar :D

-Bong Soon'un adamları hastanelik etmesi. Hastanedeki diyaloglar komediydi. Bir ben böyle düşünmüyorumdur eminim :D


(bonus olarak sekreterinde hastanelik olması asdfgh)

-Chopstick sahnesi Bong Soon'un Mr. Oh'a hediye olarak chopsticki kıvırarak bileklik yapması

(asdgghhja)

-Min Hyuk kolundan yaralandığında Bong Soon'un kucaklayarak taşıması, hele ki parkın ortasında. Dizide çalan şarkı da efsane uyumluydu. -Whitney Houston - I will always love you



-Parkta Bong Soon'a kafa tutan çocuklara Bong Soon ne yapar? Dönme dolaba bindirir :D Bu sahne favorilerim arasında.

-Do Bong Soon ve Ahn Min Hyuk'un birbirlerine sevimli muameleleri bakınız tıktık !!

-Sekreterin Bon Soon'un oyunundaki karakterlerden birine benzediklerini anladıkları an. 

-Ben senin oppanım muhabbeti. Min Hyuk aa CEO Ahn??

-Piknik sahnesi

-Snowda birbirlerine gönderdikleri kısa videolu sahne ^-^

-Bomba sahnesi güzel çekilmiş bana kalırsa. Oradaki kavuşma ve hissettirilen duygu güzeldi.


(Bu sahne üzdü.)

-Finalde katili yakaladıkları sahne. Sevilesi güzel bir sahne ^-^



-Finalde ikiz bebeklerin doğması, bakıcı krizi

Bu sıralama uzar gider, aklıma gelenler şimdilik bu kadar.


En çok üzüldüğüm ve korktuğum sahneler

-Her kadının kaçırılma sahnesinden etkilendim gerçekten. Üzüldüm, kendimi onların yerine koydum ve gerçekten dizi bu üzüntüyü hissettirebiliyor karşı tarafa. Kore gibi güvenliği yüksek bir ülke de bile bu tür olayların yaşanabileceği gerçeğini tokat gibi vuruyor yüze kısacası.


(Adam rolünün hakkını vermiş. Gerçekten ürkütücü.)

-Ahn Min Hyuk kendisini öldürmek isteyen kişinin en güvendiği abisi olduğunu öğrendiği sahneyi güzel oynamış. Öyle olduğunu tahmin etmiştim belki farklı sonuçlanır diyordum ki şaşırtmadı.

-Do Bong Soon'un arkadaşının iki kez kaçırılması. İkincisinin olacağını çoğu kişi anlamıştır zaten bu da beklendik bir durumdu yine de üzdü.

-Katilin Bong Soon'la mesajlaşması. Bong Soon'un arkadaşının telefonunu kullandığından her kötülüğü planlayabilecek olduğunu düşünmek fazlasıyla gericiydi.

-Bong Soon'un, arkadaşının kaçırıldığını anladığı an.



-Do Bong Soon'un arkadaşını kurtarmaya çalışırken katilin oyunu yüzünden gücünü kaybetmesi.

-Ahn Min Hyuk'un bıçaklandığı sahne. (Neyse ki fazla derin değilmiş :D )

-Finalde kaçırılan kızların akıl sağlığının bozulması sebebiyle tedavi görmeleri.

----

Sizler diziyi nasıl buldunuz? 
İzlemediyseniz umarım ilginizi çekmesini sağlayabilmişimdir  ㅅ.ㅅ

Sizlerin en beğendiği sahneler nelerdi? Bizimle paylaşmak isterseniz yoruma yazabilirsiniz. 

İzlemediyseniz koşun izleyin koşun!! Pişman olmazsınız :)

Bir sonraki yazımda görüşmek üzere hoşçakalın !!

Yazımı beğendiyseniz +1'lemeyi ve blogumu takip etmeyi unutmayın desteğinizi bekliyorum :)







11 Haziran 2017 Pazar

HEALER- K-drama yorumu

HEALER - ŞİFACI - 힐러


Kırmızı yazılar SPOI içeriklidir. SPOI yemek istemeyenler atlayabilir.

Başlayıp başlamamakta kararsız kaldığım, ilk bölümü izledikten sonra da kafa karışıklığı sebebiyle devam edip etmemek arasında kaldığım, bittiğinde ise en beğendiğim diziler arasına giren müthiş bir aksiyon dizisi. Aksiyonla beraber aşkta var, eğlenceli sahnelere de yer verilmiş.

Ji Chang Wook'u ilk bu dizi de izledim. K2'yi duymuştum ama izlememiştim. İlk tercihim Healer'dan yana oldu ve iyi ki izlemişim diyorum. İzleyin izlettirin pişman olmayacaksınız.

Peki bu dizinin konusu nedir?

Healer yani şifacı gece kuryeliği yapmaktadır. Yüzünü bile görmediği hacker bir ajummayla birlikte çalışmakta ve yasal olmayan bir şekilde müşterileri için bilgi toplamaktadır. Bir gün aldığı yeni bir iş için çalışırken işin gerçek yüzünü görür ve Chae Young-Shin'i yakından korumaya başlar. İnternet muhabiri olarak çalışan Young-Shin'in yanında işe girer ve ikili daha da yakınlaşır. Çözmeye çalıştıkları dava da kendi geçmişlerini bulurlar ve derine indikçe işin gerçek yüzü ortaya çıkar. Bununla beraber başları büyük bir derde girer.

Dizi Yorumum

Oyunculuğun had safhada olduğu bir dizi. Rolleri o kadar benimsemişler ki başka dizi de bu oyuncuları izlesem inandırıcı gelmeyecek sanki diye düşünmeye bile başlamıştım. Aksiyon sahnelerinde Ji Chang Wook yeteneğini konuşturmuş, coolluğunu ağzınız açık izleyebilirsiniz o derece etkileyici sahneleri var.

Kötü karakterler tabii ki yine var. Hele ki Kore dizilerinin kötülerine alıştıysanız pekte yabancılık çekmezsiniz. Siyasi güce sahip olan kötü karakterler birçok yerde ana karakterlerin elini kolunu bağlıyor. Diziyi müthiş kılansa ana karakterlerin başlarına örülen çoraptan büyük bir ustalıkla kurtulması.

Dizide ki ajumma rolün en çok hakkını verenlerden. Başka birisini düşünemiyorum yerine. The Heirs da Park Shin Hye'nin annesi rolünde oynarken tanımıştım kendisini.

Dizide ki ünlü muhabirin ana karakterlerle bağlantısını gördüğünüzde dizinin kurgusunun üzerinde baya bi kafa yorulduğunu anlayacaksınız. Hiçbir yerde öf pöf sıkıldım dedirtmiyor.

En beğendiğim sahnelere gelecek olursam( SPOI içerir.)

- Healer'in kendisini Young-Shin'in babasına tanıttığı sahne.

- Healer'in ajummayı gördüğü sahne.

-İzleyen herkesi eriten, Young-Shin'in Healer'in evindeyken geçirdikleri tatlımsı sahneler. Healer'in tatlılığı sahneyi defalarca başa sarmaya sebep oluyor.

-Young-Shin'in Healer'i her kurtardığında Healer'in bıyık altından anlamlı gülümsemesi. Çift karakterli oynuyordu adam resmen ㅅ.ㅅ

-Young-Shin'in telefon kulübesinde Healer'la konuşması.

-İçeri alınmadıkları basın toplantısına kılık değiştirerek girmeleri.

-Healer'in yüzünü göstermeden Young-Shin ile birlikte film izlemesi.

-Havaalanında baştan planlamış oldukları numaradan öldürme sahnesi.

-Finalde Healer'in fotoğrafçılığı :)

Beni derinden etkileyen sahneler

-Young-Shin'in gerçekleri öğrendikten sonra Healer öğrenirse gider diye korktuğundan bir şey bilmiyormuş gibi davranması.

-Healer'in ustasının kendisini feda etmesi ve bu durum karşısında Healer'in yıkılması.

-Healer'in ünlü muhabire amca diyebilmesi.

-Healerin Pasifik'te bir ada alıp yerleşmek istemesinin sebebinin çocukluğunda oynadığı oyundan kaynaklanması.

Dizideki en beğendiğim sözlerden birisi de:

Sevmediğim şeyler; Beni sevdiğim şeylerden uzak tutan her şey.
---

Sizler diziyi nasıl buldunuz? İzlemediyseniz umarım ilginizi çekmesini sağlayabilmişimdir. Böyle bir dizi kaçmaz mutlaka izleyin :)

Beğendiğim sahneleri yazarken izlediğim anlara gidiverdim sanki. Tekrar izleyesim geldi. Biraz daha zaman geçsin belki tekrar izlerim. ㅅ.ㅅ

Sizlerin en beğendiği sahneler nelerdi? Bizimle paylaşmak isterseniz yoruma yazabilirsiniz.

Sonraki dizi yorumum Strong Woman Do Bong Soon olacak. Şimdilik hoşçakalın!!

Yazımı beğendiyseniz +1'lemeyi ve blogumu takip etmeyi unutmayın desteğinizi bekliyorum :)







28 Mayıs 2017 Pazar

Güneykore Hakkında Neler Biliyorum? -Bölüm 1-Serbest Yazı




Merhabalar!!
Bu yazımda Güneykore hakkında bildiklerimi paylaşacağım. Sizde bildiklerinizi yoruma yazarsanız daha çok koreseverin öğrenmesine yardımcı olabilirsiniz.

*Güneykore'nin kardeş ülkemiz olduğunu bilmeyen yoktur herhalde. 1950-1953 yılları arasında gerçekleşen Kore iç savaşına(Kuzey ve Güney Kore savaşı) asker göndererek en çok asker gönderen 3. ülke olduk. Nato ülkelerinin herhangi bir savaşta yardımlaştığını duymuş muydunuz? Türkiye bu yardımda gönderdiği asker sayısıyla dikkatleri çeken bir ülke olmuştur.

Peki Kore'yle bağlarımızın 1950'lerden çok daha öncesine dayandığını biliyor muydunuz? Göktürkler desem ne kadar tarihe indiğimi anlarsınız sanırım. :) Bir araştırmama göre Göktürk-Koguryo ittifakını öğrendim. Tabii Çin bu durumdan rahatsız olup ittifakı sonlandırmalarını istese de Göktürkler bu isteği kabul etmez. Daha fazlasını okumak isterseniz adresi bırakıyorum tıktık !!

*Güneykore internet hızında Dünya'da birinci sırada. Japonya'yı bile sollamış durumda. Teknolojide oldukça ileri bir ülke olan Güneykore birçok tanındık markanında anavatanı. LG, Samsung gibi.

*Güneykore'de askerlik süresi 2 yıl. Ve ben bu durumdan rahatsız olan bir arkadaşa bile rastlamadım. Hatta hemen hemen hepsi genç yaşında askerliğini yapıp hayatını askerlikten sonrası olarak planlamışlar.

Kore'de askere giden idollerin yasını tutan koreseverlerde Dünya'nın her yerinde mevcut. Bu bilgiyi çoğunuzun bildiğini varsayıyorum o halde :)

*Kore'de lise öğrencilerinin rekabeti insanın içini acıtacak türden. Bunalıma giren öğrenciler oldukça fazla. Hayatlarının baharında dersleri sebebiyle psikolojik bunalıma girebiliyorlar. Akşam saat 10' a kadar eğitim veren okullarda var.

Arkadaşlarımdan biriyle konuşurken ne yapıyorsun dediğimde okuldayım akşam yemeği yiyorum demişti. Şaşırtıcı bir durum, bizde öğle arası varken Koreliler neredeyse her öğününü okulda yiyorlar.

*İntihar oranları oldukça yüksek. Gençlerin çoğunlukta olması da dikkat çekici. Hele ki bazı lise öğrencilerinin rekabeti kaldıramayıp hayatlarını sonlandırmaları gerçekten üzücü.

*Korelilerde ingilizce öğrenme azmi 7'den 70'e herkeste var. İngilizceyi akıcı konuşanlar toplum içinde övgü bile alıyorlar.

*Kahvaltıları bizim gibi peynir ekmek zeytin domates salatalık tarzı değil. Kahvaltıyı da akşam yemeği gibi yiyorlar genel olarak. Türklerin kahvaltı kültürü gibisi yok. Gevrek boyoz olmadan bir kahvaltı hele ki İzmirliler için çok yavan :)

*Doğum günlerinde yosun çorbası ikramına önem veriyorlar. Pastadan önce yosun çorbası akıllara geliyor da diyebiliriz.

*Çok fazla özel günlere sahip bir ülke. Sevgililer gününde el yapımı çikolatalar revaçta. 14 şubatta sevdiğine çikolata yapıp hediye eden kadınlar, sevgilerine karşılık bulurlarsa 14 martta erkeklerde sevdikleri kadınlara çikolata hediye ediyorlar. 14 mart 14 şubat kadar yaygın olmasa da kutlayanlar az değil tabii.

*22 Mart Hanbok giyme günü olarak ilan edilmiş bir gün. İdollerde dahil halktan herkesin hanbok giyerek geçirdikleri bir gün ve sosyal medya o gün tamamen hanbok kıyafetli resimlerle doluyor. Çok hoş değil mi kültürlerine sahip çıkmaları? :)

*Düğünlerde Hanbok giyen anneler görebilirsiniz. Bu tür gelenekleri hala yaşatan aileler oldukça fazla.

*14 sayısına verilen değeri özel günlerde de görebilirsiniz. Birkaçını sayacak olursam

14 Şubat sevgililer günü
14 Mart beyaz gün
14 Nisan siyah gün
14 Mayıs sarı gün
14 Haziran öpücük günü vs, her ayın 14'ü özel bir güne ayrılmış. Kutlanacak çok fazla özel güne sahip Güneykore.

*4 rakamı ölümle aynı anlama geldiği için kullanılmamaya dikkat ediliyor. Batıl inanç olarak görebilirsiniz. Bizde de fazlasıyla olanlardan.

*Küsler barışmak için elma uzatır karşı tarafa Güneykore'de. Boys over flowers'ta da gördüyseniz anlamışsınızdır demek istediğimi. Hele ki Personal Taste'deki elma projeli bina, verdikleri önemi göstermeye yetiyor.

*Kore'de en çok kullanılan kelimelerden biri 귀엽다. Sevimli anlamına geliyor. Kore'de erkekler kızlar için bu kelimeyi çok kullanıyor. Yabancılar için de kullanan Koreliler var tabii.

*Soju en çok tüketilen Kore malı bir içki. 18 yaşını dolduran herkes rahatlıkla tüketebiliyor sojuyu. Yeşil bir şişe, bizdeki maden sodalarına benziyor. Fiyatı uçuk kaçık bir fiyat değil. Yerli malı içki tüketimini arttırmak için olduğunu düşünüyorum. Bazı ramenler fabrikada sojuyla yıkandığı için içkiden uzak duranların dikkat etmesi gereken bir konu.

*Domuz eti peynir ekmek gibi tüketiliyor. Hatta et dediğinizde akıllarına ilk gelenin domuz olması muhtemel.

*Tavuk tüketimi de oldukça fazla Sevenleri o kadar fazla ki tavuk ayağını bile yiyorlar :)
치느님'in tavukları için kullanıldığını biliyor muydunuz? 치킨 (tavuk) + 하느님 (Tanrı) ses birleşmesiyle 치느님 oluyor. Tavuk sevgilerini bariz gösteren bir kelime.

Evet arkadaşlar nasıl buldunuz? Eminim ki çoğusunu biliyordunuz ve bilgilerinizi tazelemiş oldunuz :)
Yazacak çok bilgi var, bir sonraki paylaşımda devam etmeyi düşünüyorum şimdilik hoşçakalın!! Öneriniz isteğiniz olursa yorum bırakabilirsiniz :)

Yazımı beğendiyseniz +1'lemeyi ve blogumu takip etmeyi unutmayın desteğinizi bekliyorum :)


27 Mayıs 2017 Cumartesi

Adsense Feed İçi Reklam Birimi Kodu

Neden GÜNEYKORE? -Serbest Yazı



Herkese merhabalar
Başlıktan da anlaşıldığı üzere bu yazımda Neden Güneykore? sorusunu yanıtlayacağım. Çevremdeki hemen hemen herkes bana bu soruyu soruyor öğretmenlerimde dahil. Eminim ki birçoğunuza da bu soru yöneltiliyor. Sorarken de genelde tahmin de yürütülüyor.

Kore dizilerinden dolayı mı?

Kore dizilerini bende çok seviyorum ama bu soruyu duyduğumda biraz kötü hissediyorum. Nedenine gelecek olursam, hayatımı kendim planlayabilecek hayallerime yürüyebilecek bir yaşta iken dizi sebebiyle hayatıma bu şekilde yön verdiğimi düşünen insanlar beni kötü hissettiriyor. Her ne kadar Kore'yi sevsemde öncelikle kendi hayatımı düşünmeliyim değil mi?

Kore'yi nasıl tanıdım? 2014 yazında Lys sınavından çıktığımda bir takım problemlerim vardı ve sınavın da bitmesiyle (bir yılı tamamen sınava adadığımızı hesaba katarsak) hayatımda bir boşluk hissettim. Kendime yeni uğraşlar bulmam gerektiğini düşünüyordum. Kafa dinlemekte hiç fena olmazdı tabii. Lys'nin bitmesinin verdiği mutluluk beni bi arayışa itti. Can sıkıntısı çektiğim o sıralarda ablam bana usbsini verdi ve al bakalım izle içinde diziler var filmler var dedi. İlk izlediğim ne olmuştur dersiniz?

Boys Over Flowers yani korefanlarının deyimiyle BOF. İlk defa bir diziye böylesine sardığımı hatırlıyorum Çalıkuşu ve Adını Feriha Koydum'u saymazsak. 25 bölümlük bu dizinin bazı bölümlerini bir arkadaşımla izledim, birlikte sevindik güldük ve bir bakmışız ki dizi gerçekten güzel. Sonrasında devamı geldi ve zaman buldukça diğer dizileri de devirmeye başladım. Bir sonraki dizi Playful Kiss veya Personal Taste'ten biri olması lazım. Bu konulara girersem izlediğim bütün dizileri sıralayacağım sanırım.

Her neyse. Bu şekilde dizilere başlamış oldum. Ve bu diziler üzerimde anlamlandıramadığım bir etki bırakmaya başladı. Özellikle arka arkaya izlemek. Nasıl desem, başkasının hayatına uzaktan bakınca başkasının dertlerine üzülünce ya da sevincine gülümseyince sanallıktan uzaktaki seni unutmaya başlıyorsun. Derdin mi var aç bir dizi izle bir iki ağlarsın sonra toparlarsın. İçin içine sığmıyor mu aç bi komedi dizisi, izledikçe içindeki enerjiyi dışarı çıkartırsın vs vs düşünceler yeşermeye başladı zihnimde. Bi nevi rahatlama yöntemi diyebiliriz. Evet, dizileri kafa rahatlığı için izliyorum diyebilirim. 

Tabii bir de işin mimari boyutu var. Dizi izlerken farkettim de Kore'nin iç mimarisi gerçekten güzel. Oda tasarımları, özellikle cafeler. Her cafenin bir konsepti var. Kedi, köpek, bulut, kitap, oyun vb. Kullanılan renkler, minimalist yaklaşım daha çok ev görme isteği uyandırdı bende. Bazen fark ediyorum da diziden kopmuşum odayı inceliyorum. Bölümüm iç mimarlık olduğu için dikkatimi çekiyor detaylar. Diziler sayesinde de Kore Mimarisini tanımış oldum. Geleneksel mimarisi de çok başka. Tasarım tarihi dersinde gördüğümüz Japon evlerinden bildiğim üzere Kore'nin Japonya'yla olan bağlantısı gereği Japon evleri Kore evlerinde de etkisini gösteriyor. Bir de kiraz ağaçları var tabii :)

Bu yüzden diyorum ki Kore mimarisini ben gerçekten çok beğeniyorum. Uzak Doğu'da Japonlar mimaride daha iyi bilinse de Kore'nin de bu sektörde önemli bir yol katedeceğine eminim. Okulumuzdaki çoğu kitap Kore'den getirtilmiş, mimari kitapların basılmasında önemli bi rol oynuyorlar.

Yükseğimi Kore'de yapmak istememin sebebi de budur arkadaşlar. Kore'den öğreneceğim çok şey var. Umarım bu hayalimi bir gün gerçekleştirebilirim. İşin ciddiyetinin farkındayım. Hayat şakaya gelmez. Bir iki diziye kapılıpta hayatıma yön verecek bir insan da değilim. Kore'ye dizi çekmeye gidecek veya kpop grubuna katılacak biri de değilim. Sıradan bir insan, hayalleri olan, yükseğini yapmak isteyen bir mimar adayıyım. Umarım yazım sizlere bir şeyler katmıştır.

Hayat devam ediyor işin ciddiyetinde olmak lazım. Kore'de okumak istiyorsanız öncelikle derslerinize yüklenmeniz lazım. Kpop kdrama her zaman var. Hayallerimize ulaşmakta çok çalışmaktan geçiyor. 
İnsanların size bu tür soruları her zaman olacak. Önce bu sorunun cevabını dürüstçe kendinize söyleyin. Ve endişeliyseniz o zaman hayatınızın akışına müdahale etmeye başlayacaksınız zaten.

Şimdilik hoşçakalın bir diğer yazıda görüşmek dileğiyle :)



24 Mayıs 2017 Çarşamba

ÇEKİLİŞ VAR!!- GIVE AWAY- KOREAN STUFF

Merhabalarr ben geldim!  Hi guys I came to draw lots! Please read the orange writing for English!)

Bu sefer ki yazımın konusu çekiliş!
Uzun zamandır yapmayı planladığım çekilişi nihayet bugün başlatıyorum. Kazanana göndereceğim hediyeler aşağıda gördüğünüz gibi :)




Sevimli mi sevimli siyah mürekkepli kalem. (cute bear pen color black)

 Korece ifadelerinde yer aldığı sticker (Koreans sticker)

Kore Ürünü Günlük planlayıcı- (Daily My Schedule)

Kore'den gelen nescafe ve şeker (Incoming nescafe and sweet from Korea)

Kore ürünü post it (Green one) 

2 adet sevimli tebrik kartı (2 Greetings cards)

7 adet washi tape

2 adet mıknatıslı kitap ayracı (bookmarker)

Küçük eşyalarınızı koyabileceğiniz metal kutu (small metal box)












Katılmak için: (For Attendance)

Blogumu takip edip (Follow my blog)
..
Çekilişi Google+ üzerinde +1'leyip(Share this post on Google+) 
..
Yoruma katıldım yazmanız yeterlidir(Comment as I attended)

:)

Son tarih: 7 Haziran (Until June 7th)

Herkese bol şans! (Good Luck!)


Not: 2 hafta sonra yeni bir çekiliş yapacağım beklemede kalın :)

I will share 2nd give away 2 weeks later. Keep in touch!




22 Mayıs 2017 Pazartesi

Adsense Feed İçi Reklam Birimi Kodu

KORE HÜKÜMETİ BURSU VE BAŞVURUSU- KGSP




Merhaba arkadaşlar

Bu yazımda sizlere Güney Kore Hükümeti'nin yabancı öğrencilere sağladığı yüksek lisans bursundan bahsedeceğim. Başvuru şartları ve bursu kazananların nelerden faydalanacağı konusunda bildiklerimi aktaracağım.

Haydi başlayalım o halde!!

Birçoğumuz Güneykore'de eğitim görmek, hayatımızın bir kısmını hayalimizdeki ülkede geçirmek istiyoruz. Şartlar dahilinde bu mümkündür arkadaşlar. Hükümet diyor ki şartlarımı sağla, gel kapım sana açık. Bölümünde yükseğini yap ve mis gibi diploman olsun.

Peki nedir bu şartlar?

*Öncelikle başvuru için Türk vatandaşı olup 40 yaş üstü olmamanız gerekiyor.

*Gerekli belgeleri hazırlayıp Ankara'daki Kore Cumhuriyeti Büyükelçiliği Kore Kültür Merkezi'ne postalamanız isteniyor.

İstenilen belgeler:

*KGSP formlarını doldurmalısınız. Dili İngilizce veya Korece olmak zorunda.

*Lisans diplomanızı göndermeniz gerekiyor. Ve bununla birlikte transkript belgenizi.
Belgelerin geri iadesi olmadığı için Noter, Apostille veya Konsolos'tan onaylattığınız fotokopisini gönderebilirsiniz.  

*Başvurular martın üçüncü haftasına kadar devam etmekte olup, eğer o vakte kadar lisans diplomasını alamayacaksanız 31 Ağustos'a kadar mezun olacağınızı kanıtlayacak bir belgeyi postalamanız gerekmekte.

*Belgelerin dilinin İngilizce veya Korece olması gerekiyor. Türkçe yazılı belgelerinizi Noterden Korece'ye veya İngilizce'ye çevirtip onaylatmalısınız.

*Türk vatandaşlığınızı kanıtlayan bir belge. Aynı zamanda ailenizinde türk vatandaşlığını kanıtlayan belgelerini göndermeniz gerekmekte.

*TOPIK, TOEFL,TOEIC,IELTS sınav sonuçları ek puan kazandırıyor. Tabii ek puanı alabilmek için kesinlikle orjinal belgeyi göndermelisiniz. 

TOPIK sonucunuz 5 veya 6 seviyeyse bursu kazandığınızda direkt yüksek lisansınıza başlıyorsunuz.(Ayrıca her ay ekstra 100.000 KRW bursunu almaya hak kazanıyorsunuz. 317.73 Liraya denk geliyor.) Aksi takdirde 1 yıl Korece eğitim görüyorsunuz.

*Kore gazi torunlarına %5 ek puan verilmekte. Bunun içinde gerekli belgeyi postalamanız isteniyor.

*Ödül belgeleriniz varsa fotokopisini göndermeniz yeterlidir.

*2 adet referans mektubu göndermeniz gerekiyor. Akademik açıdan sizi değerlendirebilecek kişiler olmalıdır. Mesela okulunuzdaki bölüm başkanı öğretmenleriniz gibi. 2 olması zorunludur. 1 tane gönderseniz dahi başvuru iptal ediliyor.

En önemli konulardan birisi de not ortalamasıdır.

*Not ortalamanızın 100 üzerinden 80 veya 80 üstü olması gerekmekte. GNO dediğimiz genel not ortalamasının:
4 üzerinden değerliriliyorsa 2.64 ve üzeri, 
4.3 üzerinden değerlendiriliyorsa 2.80 ve üzeri, 
4.5 üzerinden değerlendiriliyorsa 2.91 ve üzeri,  koşulunu sağlaması gerekmekte. 

*Ciddi bir rekabet olduğu için tabiiki de daha yüksek olanlara öncelik tanınacaktır. Bu yüzdendir ki birinci sınıftan itibaren ortalamayı yüksek tutmakta fayda var.

--Belgelerinizi Ankara'daki Kore Cumhuriyeti Büyük Elçiliği Kore Kültür Merkezi'ne göndereceksiniz veya elden teslim edeceksiniz.

Burstan faydalanamayacak olanlar

-Kore'deki üniversitelerden veya yüksek lisanstan mezun olanlar başvuruda bulunamıyor.
(Kore'den mezun olmadan birkaç sene Kore'de okuyan veya değişim öğrencisi olarak Kore'ye gelip gitmiş öğrenciler başvuruda BULUNABİLİR.)

-Seçildikten sonra burstan vazgeçenler tekrar başvurursa başvuruları değerlendirilmeyecek.

-GKS University Information dosyasında yer alan üniversiteler dışındaki üniversitelere yapılan başvurular değerlendirilmeyecek. 

-Kore Hükümeti bursuna ve Kore'deki herhangi bir üniversiteye direkt başvurusu olarak 2 yere birden başvuranların başvuruları iptal oluyor. Bu yüzden eğer okula yapacağınız başvuruyu kazanma ihtimaliniz daha yüksek ise Hükümet bursuna da başvurupta şansınızı kaybetmeyin.

-Sahte belge gönderenlerin başvuruları tekrar başvuramamak üzere iptal edilecek. Aman diyim arkadaşlar ilerde pişman olmayasınız. :)

-Kore'de uzun zaman eğitim alabilmek için sağlık kontrolü testi belgenizi göndermeniz gerekmekte. Sahtecilik yapılırsa ve bu Kore'de yapılan testlerle ortaya çıkarsa bursunuz iptal ediliyor.

Belgelerin son teslim tarihinden 1 hafta sonra sonuçlar açıklanıyor ve mülakata katılmaya hak kazandıysanız sonuçlardan 1 hafta sonra da mülakata gidiyorsunuz. 1 hafta içerisinde de mülakat sonuçları açıklanıyor ve o 5 kişi içerisindeyseniz tebrikler!!

Sistem çok hızlı ilerliyor, mezun olmadığınız halde bile yüksek lisansınız ayarlanmış olabiliyor bu vesileyle.

Birazda bursun kazandırdıklarından bahsetmek istiyorum.

*İlk Kore'ye gidiş uçak bileti ve son kendi ülkene dönüşünün uçak bileti ekonomi sınıfı olarak karşılanıyor.(Dönüş bileti sadece başarılı bir şekilde yüksek lisansını tamamlayanlar için.)

*Yüksek Lisans öğrencilerine her ay 900.00 KRW destek sağlanıyor. (2859.60 Türk Lirası)

*Eğitim masraflarının tamamı.

*Yerleşme izni için 200.000 KRW: (635.47 Türk Lirası)

*Sağlık sigortası her ay için 20.000 KRW (63.55 Türk Lirası)

*Başarılı bir şekilde yüksek lisansını bitirenler için 200.000 KRW (635.47 Türk Lirası)

-----

Evet arkadaşlar durum budur, müthiş imkanlar sağlayan Kore Hükümeti Bursu için tabiiki de rağbet oldukça fazla. Hiçbir şey için geç değil, çalışmak içinde mülakata hak kazanmak içinde. İsteğiniz gayretiniz size güç versin kimse sizi yıldırmasın. İyi yerlere gelebilmek için elbette çaba sarf edeceğiz. Belki çok yorulacağız ama kazancımıza şahit olduktan sonra iyi ki diyeceğiz. İyi ki çabalamışım, iyi ki pes etmemişim.

Bu yolda bende yürüyorum. Burs kazanabilmek için kendimi geliştirmeye çalışıyorum. Derslerime fazlasıyla yükleniyorum. Gücümü hayallerimden alıyorum.

Henüz bir hayaliniz yoksa önce hayalinizin yeşermesine fırsat verin. Sonrası gelecektir zaten. 

Bana kalırsa da en makbul maraton hayaller için olandır. Hayallerinize koşun. Ayağınıza gelmesini beklerseniz yazık edersiniz geçen vaktinize. 

Demek istediğim şudur ki, herkes başarıya ulaşabilir istek ve azim olduktan sonra.

Umarım yazdıklarımla sizlere yardımcı olabilmişimdir. Bu konuyla ilgili birkaç yazı daha paylaşmayı düşünüyorum. Merak ettiğiniz bir konu varsa yoruma yazabilirsiniz.

Araştırmayı seviyorum. Yazdıklarımın hepsi araştırma sonucudur. Türkçesi olmayan kaynakların ingilizcesinden yapıyorum araştırmayı. Merak ettiğiniz olur da bulamazsam Korece araştırma yapmaya çalışacağım elimden geldiğince.

Okuduğunuz için teşekkür ederim bir başka yazıda görüşmek üzere. :)








20 Mayıs 2017 Cumartesi

SUNBAENIM'DEN GELEN PAKET- GÜNEY KORE'DEN HEDİYELER

Merhabalar..
Merhabalar merhabalar...
Merhabalar...
Çok özlemişim evet bu kelimeyi sayfama yazmayı, sizler için bir şeyler paylaşmayı !!!
Merhabalar arkadaşlar!! Ben geldim. Finalleri bitirip teslimleri devirip geldim. Nihayet yaz tatiline girmiş bulunmaktayım çok şükür.
Okulum erken açıldığı için bir ay erken kapanıyor bu da dip not olsun :)

Uzun yorucu teslimlere boğulduğum bir yıl geçirdim. 2. sınıfın verdiği İç Mimarlığın 4'e 5'e katladığı bu yoğunluğa bedenim galip geldi ve nihayet blog yazılarına başlıyorum.

Hiçbir şey yazamadığım bir dönem geçirmiş olsam dahi sıklıkla okuyucu kitlemi inceledim yapılan yorumlara cevap yazdım DM'den ulaşan okuyucularımla sevimli dostluk bağları kurdum. İyi ki varsınız diyorum, iyi ki okuyorsunuz ki bende de yazma isteği uyandırıyorsunuz.

Biriktirilen koleksiyonların başkalarıyla paylaşılmadıkça değerlenmiyor olduğu kanaatindeyim. Gelen karpostalları mektupları hediyeleri kimseyle paylaşmadıkça bir süre sonra anlamını yitirmeye başladığı düşüncesindeyim. O yüzden yazıyorum ki anılarım sizin gibi dostlar sayesinde daha da değerlensin ve daha çok zihnimde yer edinsin.

Bugünde bir başka anıya bloğumda yer vereceğim.

Korede'ki sunbaenimden gelen paketi fotoğraflarla birlikte açıklayacağım. Neden sunbae diyorsunda oppa demiyorsun diyenler olursa da kendisi asker ve aramızda ciddi bir saygı söz konusu. Kendisini üstüm bilirim ve sanırım ondan öğrenecek çok şeyim olduğunu düşündüğümden sunbae kelimesini yerinde buluyorum.

Bu paket bana dönem içerisinde geldi. Yoğunluktan paylaşamasamda şimdi paylaşıyorum. Keyifli okumalar!! :)


Sanırım Kakaotalk ile ciddi bir problem yaşıyorum. ID değiştirme sonucu kaç kez arkadaşlarıma ulaşamadım verdikleri ID'ler aramada bulunamadı ve umudumu yitirdiğim bir anda hep karşıma çıktılar.

Önceki postlarımdan birinde anlatmıştım buna benzer bir olayı. Kakaotalk kayıp vakası -.-

Bir gün kapı çalar.. ve Kore'den bir paket gelir. O da nedir? Ulaşılamayan bir başka arkadaştan mektup gelmiştir. Hemde kabarık bir paket hediyelerle dolu!!
 Mektubun gelmesine mi sevinmeli, ulaşamıyor oluşuma mı üzülmeli?

Aklıma gelen ilk şey adresi yazmış üstüne bende hemen mektup yazayım ID'sini versindi fakat ne yazık ki Korelilerin el yazılarını okumada pekte başarılı değilim. 

Hadi deneyelim bir daha diyerek Kakao search çalıştırmanın sonucunda ve o da nesi? 
Arkadaşım ekranda belirdi!

Düşünsenize biri paketinizi alıyor ama o kişi sizi önceden arkadaş olarak eklemesi gerekirken paketin geldiği gün ekliyor? Ne düşünürdünüz?
Hm. evet beni unutmuş olmalı. dersiniz sanırım. Evet. Bende öyle derdim.

Bulunduğum bu zorlu durumu anlayışla karşılayan arkadaşlara sahip olduğum için çok şanslıyım. Umarım bir daha kimsenin izini kaybetmem diyerek hediyelere geçiyorum.

-------

Paketi açınca etrafa dağılan müthiş kokunun sebebi.



---
Her paketin olmazsa olmazı çaylar ve kahveler. ve Maxim!! 
İçmeyi çok istesem de helal olup olmadığuna dair 
bir bilgiye erişemedim şimdilik saklıyorum. 


---

Paketine bakınca bir demlik çay çıkar herhalde 
dediğim paketinin kalitesini çok beğendiğim iki çay daha ! ㅅ.ㅅ


---

Bir adet yüz maskesi. Kullanmaya kıyabildiğim bir gün 
tarihi geçmezse kullanacağım ehueheueh


---

Sunbaenim Kore Deniz Kuvvetlerinde çalıştığından
 bu tatlış stickerları göndermeyi uygun bulmuş. 감사해요 선배님!ㅅ.ㅅ


---

Korece şiir kitabı.
Kitabın rengine ve dokusuna vuruldum. Eminim ki okuyabildiğim zaman 
dizelerine de vurulacağım.
Benim için çok anlamlı bir hediye.

Korecenin her satırda hakim olduğu, 
yabancı kelimeye yer verilmeyen bendeki ilk korece kitap.


---

Allah'ım bu şirinlik abidesi çizimler de neyin nesi?!! 
Hayvan çizimleri adeta zarfımı şenlendirmiş nasıl sevimliler öyle!! ㅅ.ㅅ
Bir de yazmış senin Korece yazın benimkinden daha iyi diye hahaha


-----
Evet arkadaşlar gelen hediyeleri beğendiniz mi? :) 
Daha güzelleri sizin olsun inşallah bol bol arkadaş edinin.

친구하자!!

-----

Gelsin bonuslar!

Yakın zamanda Kore'den gelen bir başka sürpriz.
Unnim canım benim tam bir abla benim için. 
Busan'da elim ayağım olacağına garanti ediyor nasıl sevilmez böylesi can parçası :)

Yeni yıl için iyi dileklerini içine yazdığı kapaklı bir mektup kağıdı ㅅ.ㅅ



En sevdiğim Kakao emojilerinin bulunduğu Kakaostickerları. 
Tabiiki de kullanmayacağım.
Uzun bir süre bakışmayı planlıyoruz ehuehe


------
Evet!! Bir yazının daha sonuna geldik. Yazımı okuduğunuz için çok teşekkür ederim. 
Sormak istediğiniz bir şey olursa çekinmeden yorum yapabilirsiniz. Şimdilik hoşçakalın!! :)





--
Unutmadan.. Tatile girdiğime göre film önerisinde bulunmak isteyenler Bilim-kurgu, korku,macera fimleri imdb 8 üzeri ilk tercihimdir yardımcı olmak isteyen olursa buralardayım ㅅ.ㅅ











26 Ocak 2017 Perşembe

Mektup Arkadaşına Gönderilebilecek Hediyeler

Merhabalar merhabalar merhabalarrr

Bu yazımda sizlere önerilerde bulunacağım. Mektup arkadaşlarınıza neler gönderebileceğinize dair.
Instagram’dan gelen dmler sebebiyle böyle bir yazıyı paylaşmayı uygun gördüm. O halde hep birlikte inceleyelim!!


Mıknatıslı ayraçlar tercih edebilirsiniz. 
Kapağı hoş, çok da ağır olmayan küçük defterler ve sevimli kalemler de
 arkadaşlarınızı mutlu edecektir :)


Yapışkanlı kağıtlar gönderebilirsiniz. 
Ben bu tür kağıtları hem ders çalışırken hem de arkadaşlarıma mektup 
yazarken kullanıyorum.



Sevimli stickerlar alabilirsiniz. 
Ülkenizi, şehrinizi temsil eden stickerlar da ilgi çekici olabiliyor.



El yapımı cüzdan, uyku bandı ve kitap ayracı yapıp gönderebilirsiniz.




Minik tebrik kartlarını tercih edebilirsiniz. 
Ben genelde içine yazı yazmadan gönderiyorum 
belki kendisi başka bir arkadaşına yazmak ister diyerek.


Ağır olmayan abur cuburlar gönderebilirsiniz zarfın içinde.


Küçük oyunlar, washi tape'lar gönderebilirsiniz.


Kartpostal, defter, şeker, çikolata, çay, sakız gönderebilirsiniz.
Afiyetle yiyorlar :)


Kültürümüzü tanıtmak için Pepee defter etiketi bile gönderdim.
Sonuçta Türk Çizgi Filmini simgeliyor :)

Desenli kağıtlar da mektup yazmak için elverişli.
 Origami kağıdı olarak kırtasiyeden alabilirsiniz.


Madeni para gönderebilirsiniz,
 Koleksiyon yapan arkadaşlarınız sizden özellikle isteyebiliyor.



Mail Tag nedir?

Mail Tag'te arkadaşımıza sorular soruyorsunuz.
 Favori yemeğin nedir favori filmin nedir, 
şöyle bi gücün olsaydı ne yapmak isterdin vs vs gibi değişik 
türden ve merak ettiğiniz soruları yöneltiyorsunuz. 



Abur cuburlarınızı isterseniz bu şekilde 
paketleyebilirsiniz, yolda zarar görmemesi için.


Aslında buradaki hediyeleri ayrı bir yazı da tanıtsam daha doğru olurdu :D
En dolu gönderdiğim paket.

İçerisinde 2 defter, şeker çikolata, sakız, washi tapeler, 
yapışkanlı kağıtlar, stickerlar, el yapımı hediyeler, kalem, silgi, yapışkanlı kalpler,
 kartpostallar, tırnak stickerları vs vs 
***

Şehrinizi simgeleyen buzdolabı mıknatısı, anahtarlık kitap ayracı gibi hediyelerde gönderebilirsiniz.
Sırf böyle hediyeler ayarladığım bir paket var, yakında Kore yolcusu :)

Onu da farklı bir yazıda tanıtacağım.
Şimdilik hoşçakalın

Sevgiyle kalın!! :)