Türkçe Şarkı Sözleri Blogspot

İnternet'de arayıp bulacağınız bütün şarkı sözleri

Eğlenceli interaktif Şarkı Sözleri Bloğu

İnternet'de arayıp bulacağınız bütün şarkı sözleri

Arama butonumuzdan istediğiniz şarkı sözü 'nü ara!

İnternet'de arayıp bulacağınız bütün şarkı sözleri

This is default featured slide 4 title

Go to Blogger edit html and find these sentences.Now replace these sentences with your own descriptions.

This is default featured slide 5 title

Go to Blogger edit html and find these sentences.Now replace these sentences with your own descriptions.

koreli arkadaş etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
koreli arkadaş etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

23 Ekim 2016 Pazar

KOREAN SLANG - KORECE MESAJLAŞMA İFADELERİ

Merhabalar!
Bugünkü yazımda sizlerinde işine yarayacağını düşündüğüm Korece mesajlaşma
ifadelerini, diğer bir deyişle Korean Slangları paylaşmak istedim.

Belki çoğunu biliyorsunuz.
Belki de bazılarını sık sık duyuyor fakat ne olduğunu idrak edemiyorsunuz.
Endişe etmeyin! Sizden kaynaklı değil :)

Yazımında baya bir kolaya kaçıldığı için kısaltmaların anlamını
önceden bilmiyorsanız anlamanız güçleşebiliyor.

O halde bir göz atın!
Ve hep birlikte yeni sözler öğrenelim :)


Teşekkürler(Thank You)=감사합니다 (kamsahamnida)=  ㄱㅅ

Özür dilerim(I'm Sorry)= 죄송합니다 (chusonghamnida)= ㅈㅅ

Hadi gidelim(Let's Go)= 고 고 (go go)= ㄱㄱ

Anladım(I got it)= 알았어 (arasso)= ㅇㅇㅇ ya da ㅇㅇ "evet evet evet"

Tamam(Okay)= 오케이 (okeyi/okei)= ㅇㅋ

Hayır hayır(No No)= 노노 (no no)= ㄴㄴ


Hahaha=  ㅋㅋㅋ(kkk)


Havalı / Çok Güzel(Cool/very nice)= (ol)


İyi(Good)= 굿 (gud)

Ne!/Ha!/İnanmıyorum!/Harika!/Aman ne iyi tepileri için (OMG)= (hol) (Bunu kullandığımda bir arkadaşım anlamının çokta iyi olmadığını söylemişti.)

Erkek arkadaş( Boyfriend) / Kız arkadaş( Girlfriend) - 남친 / 여친

Gerçek/ Gerçekten(Real/Really) - 레알

Öyle değil(That’s no no) - 댓츠노노

Müthiş(Awesome) - 대박

Mutlu olalım! (Let’s be happy) - 행쇼

Fotoğraf(Photo) ''other way to say 사진''   -

페북 – Facebook

프사 – Profil Fotoğrafı(Profile picture)

노답 – Cevap yok(No answer)

맥날 – McDonald’s

! – Mükemmel / İnanılmaz( Great or amazing)

소맥 – Soju + bira(beer)

당근 – Tabii ki (Of course) It's similar to
 “당연하지?” and “당근이지?''

ㅎㄹ = Ne? (What?)

ㅂㅅ = aptal (stupid)

ㅂㅂ = bye bye

ㅃㅇ = bye

ㅎㅇ = merhaba(hi)

ㅎㅎ = haha(lol)

Bazılarını bende bilmiyordum. İnternette araştırırken rastgeldim.
Bizlerle böylesine değerli bilgileri paylaşan bloggerlarımıza
ve eğitici sitelerimize çok teşekkür ederiz!! :)

9 Ekim 2016 Pazar

KORECE'YE NASIL ÇALIŞIYORUM? -studymyself

Merhaba arkadaşlar
Uzunca bir aradan sonra yeniden yazıyorum. Umarım bu yazımın sizlere faydası olur.
Bahsetmek istediğim konu  KURSA GİTMEDEN NASIL KORECE ÇALIŞIYORUM?










Yabancı bir dil öğrenmek kolay değildir. Belki öğrendiğiniz dil sizin 6-7. diliniz ise durum daha başkadır. Çünkü bir çok taktik geliştirmişsinizdir veya aynı dil ailesine mensup diller üzerinde yoğunlaştıysanız işiniz kolaylaşmıştır.

Peki öğrendiğiniz dil sizin için henüz 2-3. diliniz ise ne yapmanız gerekiyor?

Hepimizin okul gereği 2. dili İngilizcedir. Buna 1. yabancı dil diyoruz. O halde 2. yabancı dilimizi Korece yapmaya var mıyız?
VARIZ!
Bu kararı verdiğimize göre artık bir yerlerden başlamalı, ilk adımı biran önce atmalıyız.



1) İlk işimiz Kore Alfabesini öğrenmek.

Birden fazla E birden fazla O vs vs harfler barındıran bir alfabeyle karşı karşıyayız. 
Öncelikle alfabede bulunan harfleri kavramalı, telaffuzlarını iyice benimsemeliyiz. 
Hangi harften iki tane yan yana gelince seste kalınlaşma oluyor?
Hangi harften sonra hangi harf gelince diğeri okunmuyor;? Veya bir diğeri değişime uğruyor?

Kendinizi kasmayın. Zamanla hallolacak şeyler bunlar. Ama gerçekten isteyerek çalışırsanız 1 gün içerisinde alfabeyi genel olarak öğreniyor ve okumayı söküyorsunuz!!!

Peki ben alfabeyi öğrendim ama kelime bilgim yok ve okumamı nasıl hızlandıracağımı bilmiyorum ne yapmalıyım?

Arkadaşlar alıyorsunuz kalemi elinize. Derslerinizdeki boşluklarda, müzik dinlerken veya herhangi boş bulduğunuz bir anda, defterlerinizin köşesine, not kağıtlarınıza o anki hislerinizi not ediyorsunuz?

Nasıl mı yapıyoruz?
Aynen şu şekil.허자 겔메디  스클듬 ( hoca gelmedi sıkıldım.)
Gördüğünüz gibi kore alfabesini kullanarak türkçe bir yazı yazdım. 
Komik gelebilir fakat yazımın hızlanması için ve harfleri iyice oturtabilmek için ben bu yolu kullandım. İşe yarıyor!

Aynı süre içerisinde günlük konuşmalarda kullanılan kelimeleri öğrenmeye çalışın ve boş bulduğunuz her yere yazmaya çalışın. Eliniz alışsın.



günaydın, merhaba, nasılsın, ben, sen, o, güle güle, hoşçakal, tamam, anladım, hayır, evet vs vs

Artık alfabeye hakimsiniz!

Şimdi ne yapmamız gerekiyor?

Arkadaşlar ben bir blog yardımıyla korecemin temelini attım. hallimecekorece.
O kadar çok faydası oldu ki bana. Şuanda başka bloglardan da yardım alabiliyorsam bu blog sayesindedir.
Başlangıç, orta ve ileri düzey olarak koreceyi üçe ayırmışlar ve aşama aşama size dil bilgisi öğretiyorlar.

Bu blogta bana yardımcı olan en önemli konu: ZAMANLAR
Cümleyi geniş, şimdiki, geçmiş, gelecek zamana göre nasıl çekimliyoruz bu tür konulara hakim olmamı sağladı bu blog.

2) Renkler, sayılar, önemli kalıp cümleler ve kelimeler, günler, aylar.
 Kısacası 4. sınıf ingilizcesinde öğrendiğiniz her şeyi araştırarak öğrenmeye çalışın. 
Kaynağınızın doğruluğundan emin olun. 

İngilizceniz yeterli bir seviyede olduğunu düşünüyorsanız www.howtostudykorean.com dan sistemli bir şekilde çalışmaya başlayabilirsiniz.

Site üzerinde Korece 6 Ünite'ye ayrılmış ve başlangıç seviyesinden itibaren her konu birbirinin devamı niteliğinde.

Cümlelerin okunuşlarını dinleyebiliyor, sayfada yer alan kelimelere toplu bir şekilde sayfa başında göz atabiliyorsunuz.
Örnekler kelime bilginizi geliştirecek türden verilmiş.

İnanın bu site sayesinde koreli arkadaşlarımla daha anlaşılır bir şekilde konuşmaya başladım.
Bana 한국 사람(kore insanı/ koreli) diye hitap eden bir arkadaşım bile var!! :)

3) Çalışmaların yanı sıra koreli arkadaşlarla da korecenizi geliştirebilirsiniz. 
Öğrendiğiniz dil bilgisi kurallarını cümle içinde kullanmaya çalışın. 
Onlardan bu sayede birçok slang öğrenebiliyoruz.
 Fark ettiyseniz korece de birçok kısaltma tarzı kelimeler var.
 Çoğusu da koreli olanların anlayamayacağı türden.

Bu yüzden bol bol arkadaş edinin ve sık sık iletişim halinde olun!

Sadece yazışmayın. 
4) Video çekerekte konuşmanızı hızlandırmaya çalışın.

Ben de henüz hızlı konuşamıyorum fakat videoda söyleyeceğim şeyleri 
öncesinden çalışarak kendimi geliştirmeye çalışmaktayım.

5) Kelime defteriniz olsun. 
Her an yanınızda taşıyabileceğiniz bir defter.
 Sık sık açıpta kelimelere göz gezdirdiğiniz vakit bu kelimelere daha çok aşina olacaksınız ve
 belki de fark etmeden öğrendikleriniz konuşmalarınızda yer edinecek.

6) Dil bilgisi kurallarınızı not ettiğiniz defterleri de yanınızda taşıyarak 
boş zamanlarınızda tekrar yapabilirsiniz.

Dil öğrenme bir bakıma nankördür. Tekrar edilmediğinde unutulur.
 Bu yüzden sürekli kendinizi geliştirme çabası içinde olmalısınız.

Dizileri boş yere izlemeyin. İçinden bir şeyler kapmaya çalışın.
  Günlük kullanılan kelimeler ve kısa anlaşma cümlelerini dizilerden daha iyi bi yerden öğrenemezsiniz.

콜!! dediğiniz vakit şaşıran bir koreli arkadaş hayal edin.
Benimkisi oldukça şaşırmıştı.:D
Nereden öğrendin bunu? Lafını az duymadım.
Dizilerden öğrendim(kill me heal me) dediğimde, vaaov! gerçekten dizilerden bir şeyler öğrenebiliyorsun! tarzında şeyler duyabiliyorsunuz.

İzledikleriniz boşa gitmiyor ve sizin gelişmenize faydası oluyor.

7) Kendinize cicili bicili defterler kalemler alabilirsiniz.
 Bu tür eşyalar sizlerde çalışma isteği uyandırabiliyor. 






8) Forforlu kalemle, önemli yerleri işaretleyin.
Boş zamanlarınızda göz gezdirirken çalışmalarınız önemli kısımlarını tekrar edebilirsiniz.


Şimdilik anlatacaklarım bu kadar. Umarım yardımcı olabilmişimdir.
Sizlere deneyimlerimden bahsettim. Sizde de işe yarayacağına eminim :)








Instagram 2. hesabım:  mimarrhanim_
Çalışmalarımı ve zaman zaman korece dil bilgisi kurallarını paylaşıyorum. 
Takip etmek isterseniz buradan ulaşabilirsiniz. 

Hoşçakalın!
Herkese iyi çalışmalar dilerim efenim

21 Ağustos 2016 Pazar

ÇAYLAR !! - Diğer ülkeler ne tür çaylar içiyor? - Kültürel Paylaşım

Merhabalar!!
Ben geldim..
Küçük minik ufacık kitleme buradan selam olsun! :)

Bugün başka bir koleksiyonumu sizlerle paylaşmaya karar verdim.
Hayatımızın olmazsa olmazı, her akşam bizleri bir araya toplayan, sohbet muhabbet derken birkaç demlik bitirdiğimiz, alışkanlık haline getirdiğimiz bir lezzet!
ÇAY!



Boşalan bardakların doldurulması, demlik bittiyse haşlama yapılması(ki ben pek sevmem ama mecbur çaya doyamadıysam hoşgeldin haşlama!) hüp hüüp sesler!


Tavşan kanı lütfen^^

Evet hemen hemen her Türk evinde olan şeyler. Bu yüzden sizlere pekte uzak gelmedi.
Tabii aranızda çay sevmeyen vardır illaki.
Ama meyveli çaylara da hayır diyebildiğinizi pek sanmıyorum :)
Sallama çayında gözünü seveyim! Ama tabi demlik bir başka canım!
Şöyle efendime söyleyeyim su kaynayacak, (çaydanlık uçtu uçuyor der babam)
sonra demliğe boşaltacaksınız suyu. Kelebekler(çay parçacıkları)
su üstünde yüzecek ama bekleyeceksiniz çökene kadar. Çöktü mü tamamdır!
Bir film koyupta seyrettik mi, yanında dumanı tüten çay,
keyfimize diyecek yok! İşte bizim klasik Türk evlerimiz böyledir.
Var mı bizim gibi çay kültürüne sahip bir ülke??
Derken derken, merakımdan bana gelen sallama çayları
büyük bir heyecanla denemeye başladım. Şuracığa da koleksiyonumu bırakayım.


Çay aşktır arkadaşlar. Her gün arananlar arasındadır hele ki tiryakiler için.
 Çaykolikte diyebilirsiniz. Bizde Çaysadım diyoruz. 
Susamak gibi bir şey kısacası.

Hele ki bazılarımız plastik bardaktan içmemek için cam bardak taşır yanında bazen...


Okulda eskiz dersinden bir fotoğraf

***

      

Bunlarda çaysamaya sebep kitaplar

***


Çay edebiyatını yarıda bırakarak çayların nerelerden geldiğini anlatayım o halde.
Almanya, Tayvan, Amerika, Güney Kore, Darusselam, Fransa..
Ayrıca Güney Kore ve Rusya'dan gelen kahveleri de fotoğrafta görebilirsiniz.
Gelenler genelde meyveli çay fakat Güney Kore'den gelenlerin içinde çoğunlukla bitki çayı var.

Dizilerde de gördüğümüz gibi çayın yeri özel Kore'de. Önemli toplantılarda demliklerden çaylar bardaklara boşaltılıverilir hemen.
Bende bir heyecanla denedim bitki çaylarını.
En altta duran yeşilli beyazlı paket Kore bitki çayı. Tadı fena değildi.


                                                                              ***


Benim için tamamiyle hayal kırıklığı olan budur.
Çoğu blog yazarına gönderilmiş bir çay. 
Ben pek sevemedim. Arpa tadındaydı diye hatırlıyorum.
İçemeyip dökmüştüm :(



Almanya'da yaşayan Kazak arkadaşımın gönderdiği çay.
Tadı güzeldi. O yüzden sorun çıkmadan bitirebildim :)


Bu da Kore'den gelen kahve.
Tadının bizimkilerden hiçbir farkı yok.
Rahatça içilebilir.
Yalnız şöyle ki; sallama şeklinde. Ucu yırtılıp bardağa dökülen cinsten değil . 
Çay poşeti gibi.




Amerikalı mektup arkadaşımın gönderdiği çaylar.
Mangolu olan güzeldi. Üsttekini henüz içmedim. Mavili beyazlı poşetteki çayı da zar zor içtim diyebilirim. Beyaz çay diye geçiyor. Vanilyalıydı sanırım.


Aynı arkadaşımın gönderdiği diğer mektuptan çıkan çaylar. Henüz denenmediler.
Alttaki aynen o şekilde geldiği için mektup baharatlı çay kokuyordu.
 Görüntüsünden dolayı içmeye kıyamadım.
Çaylara özel ilgisi olan ve çay koleksiyonu çokça çay barındıran bir arkadaşımdır kendisi.
 İleride bu yönde bir dükkan açmayı planlıyor. Umarım hayallerini gerçekleştirebilir. :)



Farklı zamanlarda Tayvan'dan gelen aynı çaylar. Henüz denemeye fırsatım olmadı.



Eli bol arkadaşım Almanya'dan 5 poşet birden göndermişti. :)
Alttaki üçlüyü denedim.
En alttaki kirazlı vanilyalı. Vanilyadan dolayı pek sevemedim.
Diğerleri daha iyiydi.



İçtiğim hiçbir çayın, kahvenin poşetini atmıyorum, saklıyorum.
Hatta tutma yerlerini de çaydan ayırıp saklıyorum.
Alttaki ikili çok orijinal gelmişti gözüme.
Tutma yerleri kartondan. 
Üstteki klasik, ipe bağlıydı.



Son olarak Amerika'dan gelen bir başka çay.
Tadını tam hatırlamasam da tutma yerinde ki söz hoşuma gitti.
Live through consciousness, not through emotion.
Bilinçle yaşa, hisle değil.

*****

Sizler çaylar hakkında ne düşünüyorsunuz?
Olmasa da olur mu yoksa aman yok olur mu ben demliğimi şöyle yamacıma alayım mı?

Yorumlarınızı merakla bekliyor olacağım. :)
Saat 01.46
Günlerden pazartesi.
Kore'de ki arkadaşım Seowon'un doğum gününü de kutlayarak yazıma son veriyorum. 
Herkese iyi geceler !!

안녕 내 예쁜 친구 서원!
생일 축하해!!
나랑 친구 해춰서 
너무 너무 너무 
고맙다! 
언제나 그리고 영원히 
친구 하자!!
            안녕! (ㅅ.ㅅ)




18 Ağustos 2016 Perşembe

Adsense Feed İçi Reklam Birimi Kodu

Güney Kore'ye Giden Hediyeler!! Yılbaşı Paketi ^^

Merhabalar :)

Bu yazımda sizlere başka bir hediye paketini tanıtacağım. 
İlk mektup arkadaşımdan önceki yazılarda sizlere bahsetmiştim. 
İlk gönderdiğim hediyeleri ve karşılığında bana gelenleri paylaşmıştım. 
Şimdi ise bana son gelen hediyelere karşılık gönderdiğim hediyeleri açıklayacağım. 
Ğğğğğaaağüüöö karıştı biraz anladınız siz 

Yılbaşı paketi diyorum geneline. Çünkü özellikle yılbaşına denk getirmeye çalıştım.
 Yabancılar yılbaşında hediyeleşmeyi sever. Bende hediyeleri severim.
 Arkadaşımı da çok sevdiğime göre COMBO!!
Bu fırsatı kaçıramazdım! :)

Tabi bir takım aksilikler oldu. Zamanında gönderemedim paketi. 
Üniversite de projelerin beni çıkmaza sokması en büyük sebep.
 Sonra tabi bir de PTT’yle ilgili araştırmalar yapmam gerekiyordu.
 Fiyatlar değişmişti falan filan hesaplamalar proje teslimleri derken geçte olsa nihayet hediyeleri gönderebildim. 2015 Ağustos ayında başladım sanırım hediyeleri seçmeye. 
Gördüğüm içime sinen ne varsa bunu Seowon’a göndereceğim diyerek 
kenara ayıra ayıra Şubat 2016 ‘da gönderdim. Sanırım Şubat ayıydı.

Şöyle ki 500 grama kadar olan paketler 24 liraya gidiyordu. 
Özellikle 500 grama denk getirmeye çalıştım hatta başardığımı sandım
 fakat okuldaki terazi PTT’dekine uymadı :D 
33 küsür lira tuttu arkadaşlar nokta net.
Okul yemekhanesinde tarta tarta bi hal olmuştum eklemeler çıkarmalar yapmıştım. 
Bir arkadaşım şunu neden gönderiyorsun onlarda
 bizden daha çok var diyerek gram azaltmamda yardımcı olmuştu :D

24 lira az gözükebilir arkadaşlar belki de ama 2 veya 3 kilo göndersem hiç acımam bu fiyata.  Çok şey gönderdim ama gerçekten göz yoracak kadar bile ağır değiller. 

O yüzden derim ki: PTT duy sesimizi! Ne bu fiyatlar canım Allah Allah?!

Hediyelerin içinde el yapımı hediyelerde mevcut. 
Bu yüzden çok emek harcadım.
 Küçük ama anlamlı ne tür hediyeler gönderebilirim diyerekten düşünerek kırtasiyeleri talan ettim. 
Markette küçük ama Türk esintisi verecek neler var diye bakmaktan 
abur cubur kusacak duruma geldim.
Ama bir o kadar da eğlenceliydi!

Dünyanın bir ucuna gidecek hediyeler hazırlamak, 
hele ki çok sevdiğin biri içinse bu çaba ımmMmah!! çok tatlı bir şey ! Sizde mutlaka deneyin :)

Çok konuştum artık paylaşımlara geçiyoruuuuumm.


Snapchat’te paylaşmışım. 
İyi ki paylaşmışım yoksa kutuyu gösterecek fotoğraf bulamayacaktım. :( dırırıııımm
Özellikle kırmızı kutu seçtim çünkü neden olmasın?

 

Nee halı mı hem de bulanık mı?
(Herkesten özür diliyorum acayip utandım.)
Gönderdiğim kartpostallar
3’ü yılbaşı kartı biri de İZMİR 


Tuğba kuruyemişten aldığım 100 gramlık lokum. Bende sık sık alıp tüketirdim. 
İçinde narlı, hindistan cevizli ve antepfıstıklı lokum var. 
Arkadaşımda çok sevmiş. Gidersem yanına kocamanından bir tane götüreceğim SÖZ!


Aradım taradım türk kahvesi tek içimlik hangi markalarda var diye. 
Gördüklerimin arasında en iyisiydi. 
Göndermek istedğim ne varsa(bütün arkadaşlarım dahil) önce kendim tadına bakıyorum.
 Beğenmezsem göndermem etik olmaz diye düşünüyorum. 

Shazili sütlü aldım. Neden sütlü de sade değil derseniz sade kahveyi herkes içemez.
 Hele ki yabancılar yanında Türk olmadan zorlanabilir, telveyle problemler yaşayabilir.
 İçmeninde bir adabı olduğu için sütlü kahve tercihimdi.
 Tadını da yumuşattığı için yerinde bir tercih yaptığımı düşünüyorum.

Milli sakızımız şıpsevdiler ve akide şekerleri olmazsa olmazlarımız!
Petito da abur cuburlar arasında en sevimlilerinden. 
Tadını da çok sevdiğimden arkadaşımda tatsın istedim. 
MABEL sakızın tadına bakmadım ama ablam tatmış beğenmiş 
bende ablama güvenerekten göndermiş bulundum.

 

Tebrik ve dilek kartları. Bayıla bayıla topladım kırtasiyelerden.
 Ayy şu çok tatlı ayy bunu da alayım derken 4 tane gönderdim.


Karşıyaka çarşıdan aldığım bilezik ve kolye. İkisini takım yapmıştım renkleri çok hoşuma gitmişti. 
Seowon’da beğenmiş olmalı ki kolyeyi takıp fotoğraf attı hemen :)

 

Baykuşlu defter hem de kırmızı!! Yılbaşı paketine yakışacağını düşünmüştüm ehueheuh.

Ve bir de mor tükenmez kalem. Kapağını kapatınca kurşun alem gibi gözüküyor değişik hoş.
 Kabul ediyorum Pastel tonuna vuruldum da aldım.


Bu da annemin Seowon’a hediyesi. Kalpli kolye.
 Canım annemde bir hatıra yolladı kendinden. Arkadaşım tabii ki de çok beğendi! :)


Nazar boncuklu kutuda kına var. Kınayı da mektupta açıkladım.
Düğünlerin videolarını çekipte Seowon’a attığım bir yaz geçirmiştim geçen yıl. O yüzden aşinadır bu tür hediyelere.

İki tane mıknatıslı kitap ayracı gönderdim. Biri nazar boncuklu diğeri kraliçeli. 

Uğur böcekli mandallardan renk renk gönderdim. 

Toz pembe olan post-it. 

Üstte gördüğünüz(evet doğru gördünüz) çan. Yılbaşı için gönderdim. 
Belki gereksizdir ama yine de sevimli olduğu için ve kültürlerine saygı duyduğumu belirtmek adına göndermek istedim.

2 tane bant gönderdim. (washi type diye geçiyor.)

Çay çok göndermedim bu sefer. Sadece bir paket ıhlamur.

Sağ altta kalpli olan kitap ayracı. Kitaba alttan tutturuluyor.
Onu da keçeden diktim.
 Üzerindeki de Seowon'un kullanıcı adı gibi bir şey diyebiliriz.

Gördüğünüz kalp, kalem süsünü kıvırarak yaptığım bir kalp.
 Önceki paketimde pembesini göndermiştim bu sefer kırmızı. Because YILBAŞI 



Bu da papyon ayracın yapılışından bir kare


Halı travması vol2
Bunlarda gönderdiğim kabartmalı stickerlar.


Halı travması vol3
Gördükleriniz kitap ayracı.
Sapları kırtasiye de boyalı bir şekilde satılıyordu. 
Bıyıkları keçeden keserek çubuğa yapıştırdım.
Kendim için yaptıklarımı kullanmadığım için Seowon kullanırken 
rahat etsin diyerek onunkileri çubuğa yapıştırmıştım.

***

Sizlere daha fazla halı travması yaşatmamak için ve hızlıca çekmemden
 kaynaklı bulanıklığın yazımın kalitesini düşürmemesi
 adına gönderdiğim zarfları paylaşmıyorum. :D
Mektuplar ve stickerlar&ayraçlar olarak iki farklı zarf gönderdim.

 ***

Son olarak en en özel olduğunu düşündüğüm hediyeyi anlatacağım.
Görünüşte 4 gblık bir usb kart.

Günlük yaşantımı ve neler yaptığımı arkadaşıma göstermek adına çeşitli videolar çektim.

Geleneksel çin flütü ve gitarla konser verdim birkaç videomda :D

Kırtasiyeye giderken çarşının içini videoya aldım.

Aranızda bilenler bilir, karşıyaka izban çıkışı kalabalık bir müzik grubu var,
farklı enstrümanlarla beste yapmış bir topluluktur kendileri. 
Onları da videoya çekmiş bulunarak uzunca bir konuşma yaptığım videoyu da ekleyerek 
usb kısmını da tamamlamış oldum.
Word dosyasına da bir yazı ekleyerek Türkiye’ye davet ettim. 

Videoları izlerken mutlu olduğunu söylediğini hatırlıyorum.
Profesyonelce olmasa da duygularımı katarak hazırladığım bir hediye olmuştu.


Pekiii, hediyeler hazır adres falan tamam kağıda yazdık.
 PTT’deyiz ve elimizde bu kağıt var.
 Adresi yazdıktan sonra hangisini işaretleyeceğiz? 


Gönderdiğiniz hediye benim hediyeme yakınsa sizler de küçük paketi seçiyorsunuz.
Küçük paketi seçtiğinizde gönderiniz kayıtlı posta oluyor ve size bir şifre veriliyor.
 Bu şifreyle kargonuzu internetten takip edebiliyorsunuz.
''Küçük paket'' 2 kiloya kadar seçilebiliyor.
 2 kilogramdan fazlası kargo grubuna dahil ediliyor.

Hediyeler konusunda sizlere fikir verebildiysem ne mutlu bana. 
Yazarken yine çok eğlendiğim bir blog yazısı oldu. 
Paylaşmak istediğim o kadar çok hediye paketi var kiiii,, beklemede kalın hepsini zamanım el verdiğince anlatacağım :)

Gelen hediyeler giden hediyeler derken hediyelerle iç içe olduğum bir yıl yaşadım. 
Oldukça da eğlendim. Çok fazla heyecan yaşadım.
 Mektubum ulaşır mı diye de az endişelenmedim tabi. 

Küçük paket yani 500 gram civarı olmayan hediyeleri büyük bir zarfın içine koyarak
 gönderdiğimden kayıtlı göndermedim ve şifre almadım hiç biri için. 

Postaneye her gittiğimde 6-7 zarf ve 8-9 kart gönderdiğimi varsayarsak
 her biri için kayıt ücreti 
ödemek(yaklaşık 5 lira) fazla geldiğinden kayıtsız yani şifre almadan gönderiyorum.
Sormak istediğiniz bir şey olursa çekinmeden sorabilirsiniz
 yanıtlamaktan büyük bir zevk duyacağım!!

19.08.2016
Saat 01.16
O halde herkese iyi uykular! :)

(Master’s Sun 12. bölümdemiymişim ehueheuh ben biraz daha oturayım o zaman.)